Asırlar boyunca özle yaşadık
Asil kan taşımış soyumuz bizim.
Edebe uymayan nefsi taşladık
Dürüstlükten miras payımız bizim.

Duyguya hükmeder içten sesleriz.
Dost bağına, gül dikerek süsleriz
Yetmiş üç millete sevgi besleriz
Doğallığa kanmak huyumuz bizim.

Hurafe taşları yapmayız sanem
Sözümüze sadık bağlıyız her dem
Manasız boş lafa vermeyiz önem
Kelama dönüktür duyumuz bizim

Musahip, sırdaşı candan seçeriz
Semaha durunca tenden geçeriz
Şükrederek, üç yudumda içeriz
Sakka dualıdır suyumuz bizim.

Yardıma muhtaca olmayız sazak
Arkadan vurarak kurmayız tuzak
Dalavere, hile, riyadan uzak
Yer altında gezmez boyumuz bizim

Sevgisiz gönülde çabuk doyarız
Ay yıldızı, baş üstüne koyarız
Vatan toprağını namus sayarız.
Karanlığa gitmez oyumuz bizim.

Kula kul olmayız uzak minnetten
Hisse beklemeyiz kokuşan etten
Coşkuyla kalkarsak taşarız bentten
Düşmanı çatlatır hayımız bizim.

Düşkünlükten korkar zinaya bakmaz
Haram lokma yiyip nefesi kokmaz
Topluma kin, nefret, ikilik sokmaz
Erdem sahibidir dayımız bizim.

Ölmeden çekeriz hakkın darını
Yüceltir överiz gençlik yarını
Germeyiz haşmetle yüzün zarını
Kardeşlikten geçer rayımız bizim.

Cahilden efendi olmazmış meğer
Kendini bilene vurulmaz eğer
İnsanı severiz veririz değer
Mecliste dolaşmaz ayımız bizim.

Dar çeken yürekler riyayı bilmez
Hâkim kalem kırsa zulme eğilmez
Soframızda rakı, pekmez eksilmez
Kekik, ıhlamurdur çayımız bizim.

Yemeni, yazmayla örter başını
Gurbetten sılaya döker yaşını.
Her türlü zorluğa sıkar dişini
Menzile gerilir yayımız bizim.

Umuda yolcuyuz kalkmadan tren
Haykırır yürürüz çalsa da siren
İnanç silahıyla yemin verdiren
Bulunmaz emreden beyimiz bizim.

Deyiş, türkülerle sitem vururuz
Yanan meşaleyiz şanlı gururuz
Sözümüz namustur dimdik dururuz
Çaldıkça oynamaz şeyimiz bizim.

Muharrem ayında matemdir nefes
Ne çarşaf giyeriz ne takke ne fes
Fikrini özgürce paylaşır herkes
Hanede eşittir reyimiz bizim.

Medeni giyinir gelin, kızımız
Geleneğe bağlı kültür özümüz
Toyda eğlencede çalgı sazımız
Coşunca başkadır heyimiz bizim

Çınarlar devrilir hasat olunca
Yarenlik ederiz hüzün dolunca
Arifane sohbet ortam bulunca
Muhabbette kalkar meyimiz bizim.

Mürşit kelamıyla sevgiyi dokur
Gayba akıl ermez bulunmaz okur
Beş metre kefenle boy kadar çukur
Dünyaya kalacak neyimiz bizim.

MERDAN özlem duyar hasrettir yurda
Terk ettim sılayı bağlandım burda
Koç yiğitler yatar o topraklarda
Viraneye dönmüş köyümüz bizim.

ALİ BİLECEN/OZANMERDAN