Merhaba Aksem

Hazır elim değmişken efkâr yüklü dağlara
Hasretimi anlatan nağmeler yazsam şimdi
Mecnun’un diyarından Leyla için çağlara
Her gece beni vuran anılar dizsem şimdi
Bundan da anlamazsan seni zift kadar kara
Zehirden daha acı hicrandan süzsem şimdi

Merhaba Aksem

Koruyla ısındığım değerlere kar düştü;
Ondan mıdır güneşin darılması bizlere?
Düzlerim yokuş oldu dizlerim naçar düştü
Çıkmazların dört elle sarılması bizlere…
Damımıza baykuşlar ve kargalar üşüştü,
Uçurtmamız tellere takılmış düşmez yere.

Merhaba Aksem

Bense hep gezmedeyim hüzün iklimlerinde
Kalbime giden yolun anı büklümlerinde
Taş taş ve adım adım düşlerken saçlarını
Sanırsın her şey güzel her şey yerli yerinde
Aşk kılıcı ciğerden koparırmış her sefer
Ama kimse anlamaz ömrümden neler gider

Merhaba Aksem

Söylenesi çok şey var şiir ismi altında
Bulutlarım toplandı yağmaktan caydım yine
Ölesi çok adam var şair ismi altında
Kanları gözlerimden sağmaktan caydım yine
Boncuk gibi dertleri elimde saydım yine
Binip hatıralara maziye kaydım yine




Mehmet Durak

Mayıs 2011 – Karaisalı