3
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
2313
Okunma

Bir gün yolun düşerse Kastamonu’ya eğer
Aç gönlünü nefes al havası cihan değer
Gökteki yıldızlardan orada biri yatar
O kutlu kişinin adı Hemedani Asgar
Peygamberimi gören O göze kurban olam
Eşiğinize geldim ne olur himmet bulam
Manevi bekçileri Anadolu’nun onlar
Ölen hayvan demişler daim diridir canlar
Sonra yola devam et kalenin ardına var
Şeyh Şabanı Velinin yüce dergâhına var
Bambaşka bir mevsime bambaşka iklime gir
Gönlünü Hakka verip yönünü Hakka çevir
Asa suyundan su iç bedenin ferahlasın
Gönlünda çağlayanlar Allah deyu çağlasın
Halvethaneye varıp ötelere kapı aç
Malayaniyi bırak şu yalan dünyadan kaç
Sonra yüksel göklere kalenin tepesine çık
Gönlünde yankılansın Moni’den bir hıçkırık
Yunus Mürebbiyi gör bekler hala sancağı
Kastamonu Türklerin hiç sönmeyen ocağı
Kastamonu’yu seyret uzak hayallere dal
Sonra gözlerini yum Kendini maziye sal
Nal sesi kağnı sesi birbirine karışsın
Dedem ile torunum birbiriyle barışsın
Dün bugünden kopmasın yarınlar aydın olsun
Tüm müminler kardeştir gönüller sevgi dolsun
Kaleden aşağı in Atabey Gaziye var
Beline kılıç kuşan O şanlı maziye var
Kırk direkli Camide iki rekat namaz kıl
Ardında ne makam kalsın ne madde ne akıl
Fetih camisidir O, Gönlün gülsün açılsın
Neşat bulasın yolcu,yoluna gül saçılsın
Kefeli yokuşunda o muhteşem eseri gör
Hala geçmekte kervan Onu görmeyen göz; kör.
Yakup Ağa Camisi etrafında külliye
Bahçesinde çay içip sonra gir içeriye
Manevi yiyecekler doyurunca ruhunu
Beden açlık hissetti görünce bir hurunu
Sonra girip içeri bir etli ekmek söyle
Yolun daha çok uzun çoktan geçmekte öğle
Allahını seversen karnını iyi doyur
Arkasından sakın ha baklavayada buyur
Üstüne tavşan kanı çayı sakın unutma
Hak olsun daim yolun eğri bürü yol tutma
Ovalı pazarına geçerken uğrada git
Kastamonunun meşhur sarımsağını işit
Rayihası başkadır yılına kadar durur
Hiç bir yerde bulunmaz dünyaya meydan okur
Nasrullah Şadırvanı busene değsin sular
Su sesine karışsın güvercinlerden Hular
Nasrullah Camisine girip Akif’i dinle
Elini açıp yalvar ney ol Hak deyu inle
Akifin sesi hala yankılanır kubbede
Şehitlerim dönmedi nöbet tutar cephede
Nasrullah camisinde maziye yol açılır
Dualar edildikçe gökten yıldız saçılır
Nasrullah köprüsünde iki sadaka taşı
Sadaka bırakanın hep halas bulsun başı
Saat kulesine var kaleye karşıdan bak
Kastamonulu nice sürgüne açtı kucak
Garibi gurebayı başlarına taç etti
Hakkı gösterenlerin daim peşinden gitti
Toklu tepesinde gör badem ağaçlarını
Rüzgara bırakıver okşasın saçlarını
Ahmet dededan dolaş ölülerle sırdaş ol
Mazlumların gözünde bir damla akan yaş ol
İsmail Bey camisi yanında var türbesi
Filibede yatmakta ol Hünkarın kendisi
Osmanlıya katılıp orduya Başbuğ oldu
Allah için savaştı şehitlere tuğ oldu
İlahi gaye için terk etti nesi varsa
Siyaset sultanları o edebi bir duysa
Kışla önünde kağnı seslerini bir işit
Vatan hainiyle şuheda olur mu eşit
Kışla önü aşağı salınır Osman Efem
Yiğit başından eksik olmazmış duman efem
Zalime boyun eğmez mangal gibi yürek var
Vatanımın üstünde şehitlerden direk var
Evliyanın ocağı şehitlerin diyarı
Adam gibi adam ol sakın bozma ayarı
Aşıklı Sultan derler çürümemiş bedeni
Ötelerden haber var gelecek der gideni
Müfessir Alaaddin türbesi ışık saçar
Dün açan gonca güller atide yine açar
Her taşta her toprakta yarından kalan izler
Kastamonu içinde nice hazine gizler
Güle güle geliniz güle güle gidiniz
Daima gönlümüzde saklı durur yeriniz
Mehmet BULUT
5.0
100% (3)