1
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1125
Okunma
evladını askere yollamadın
bizimkilerini de savaşa
en ön saflara piyon olarak sürdün
sonrada bizim duygularımızı
"vatan ve şehit" kavramıyla sömürüp durdun
çok sustuk
"söz gümüş ve süküt altın" deyip bizi uyuttun
biz sustukça bunu farklı yorumladın
ona buna yatalaklık iftirasıyla evimizi, bağımızı
bahçemizi yakıp yıktın ve
bizi sonu bilinmez maceralara yönelttin
sürgünlere yolladın
bu yetmezmiş gibi faili meçhullere yolladın
yetimin kanı üzerinde rant elde ettin
kendi maskeni gizleyerek bizi çete gösterip
mağaralarda gaz bombalarıyla yaktın
gâh nalına, gâh mıxına dedin
"bu devir böyle gelmiş böyle gider"
deyip gözdağları verdin
tedip ve tenkil deyip soykırımlar yaptın
eyvellah dedik
yakıldık, mitralyözlere nişangâh diye kullanıldık
boynumuz kıldan incedir, dedik
otellerde yaktın, derelerde imha ettin
çukurlarda gizli infazlar yaptın
sustuk gene hoşgörümüze sığındık
gene anlamadın yaptıklarınla
sana kâr kalacağını sandın
ama artık boza pişirmenin zamanı geçti
şimdi sıra sende biraz da sen ağla
ağla ki dünyanın kaç bucak olduğunu anlıyasın
temcit pilavını pişirip önümüze sürmene gerek yok
bize zoraki gömlek giydiremezsin
biz kendimizi tanırız
giydiğimiz gömleğin rengi evrenin yaradılışıyla bellidir
sen sana bak, nerdesin, hangi diyardasın
kimlerle kol kolasın
Hasan DAL
Doğuş
5.0
100% (1)