0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1140
Okunma

Her sabah birlikte giderdik okula,,
aynı sırayı paylaşır/ aynı silgiyi kullanırdık,
sana şakalar yapardım/ sen kulağımı çekerdin,
evimizde karl marks okur/ fikir yürütürdük,
sen mühendis oldun /ben çiftci
duydum ki
bir tüccar ile evlenmiş
cami önünde popak tesbih fistan satarmış
şardravanda abdest alır/ siyaset yaparmış.
aradan geçti yirmi yedi yıl dile kolay
selamsız sabahsız geçti çeyrek asır
kopmuş sanki kıyamet yol üstünde toz bulutu geliyor
kaçışıyor çocuklar sağ sola
güneş tam dimdik
saat on üç civarı/ sim siyah bir araba
araba of arkasında toz bulutuyla geliyor / birde acı fren
içtiğimiz/ yediğimiz toz/ saygı kalmamış
siyah gözlük takmış/ siyah çizme ayağında
dudağı kıp kırmızı nar sanki/yanağı al olmuş,
gözleri elvan çiçeği /saçları kestane rengi,
şöyle birde havalı inmesi var ki,
of be defilede mankenler halt etmiş
çoluk çocuk koşuyor yanına,
büyük küçük sıkıyor elini,
eğilen büklülen insan dolu
yanındada kel bir adam,
her kese gülüçük dağtıyor ,
bedava hava gülüçük bedava
seçim zamanı her şey bedava
bedava yağ çekmek
benim tanıdığım kız /bu değildi,
nasıl değişti,
üç kuruşluk menfaat için
fikrinden kişiliğinden vaz geçmiş,
satmış para için kendini,
şerefsizin tekiymiş
İRFAN KÖKTEN