Nihayeti sana varan yolda
Ağır adım ilerliyorum
Çizmiyor cebimde ki kalem
Bakışında bir çift gözde asılı resmi
Dağarcığıma sığmayan narin bir eda ile
Yanımda oluşunu anlatmak için
Kifayetsiz kalan kelimeler
Susuyor

Üşüyorduk
Bakışının sıcağında yanan ellerime
Kenetlenmişti soğuk ellerin
Saçlarının sarısına karışan
Çakmak gözlerin üstünde
Yaydan çıkmaya hazır ok gibi kirpikler
Rengini aldığı kahve tadında bakışın
Manasında
Değil kırk yıl
Bir ömür hatırına
Selam durmak aşka

Duygularına tercüman kelimeler
Titreyen sesine karışıyor
Nerden başlamalı
Nasıl devam etmeli
Topladığın cesaretine eklediğin sözcükler
Suskunluğu bozan sesinde yankılanıyor
Aşka dair her şey
Birbiri ardına sıralanıyordu
Tebessümler ortamı yumuşatırken
Alazında alev alev aşk
El aman

Birbirini kovalayan saniyeler dakikalara meydan okurken
Saatler dakikaların işgalinde
Akıyor su gibi zaman
Değil mi ki
Her inişin çıkışı
Her çıkışın inişi var
Hicranın deminde vuslat
Nihayetinde ayrılıktı çat kapı gelen
Vakti biçen saatler tamamına ermiş
Çınlıyordu kulaklarımda
Fırtına öncesi sessizlikte
Son bakışıma eşlik eden veda sözcükleri
Unutmamak ve unutulmamak
Dileklerimizle gidiyorduk
Gel diye haykırıyorum
Seni uzaklara taşıyan her adıma
Gitmeliydin ve gidiyordun


Nalan FIRINCI
30/05/2011


ŞİİRİME YORUMUYLA GÜÇ VEREN MUSTAFA ZORLA HOCAMA TEŞEKKÜR EDİYORUM...