8
Yorum
2
Beğeni
0,0
Puan
1071
Okunma

İçinde kalmalı dedikçe ağırlığı artar sevdanın
Bir taş olur karnında
Sırtında bir bıçak
Sabah onla uyanır geceyi beklersin
O keskin bıçağı da götürürsün gittiğin yere
İçtiğin suda sevda
Aldığın nefes sevda
Yarana bile alışırsın
Yavaş yavaş kan kaybetmeye de
Alışırsın alışmasına da
gözlerini kaldırıp bakamazsın yârin yüzüne
dokunmak
kim demiş kolay olduğunu
titreyen ellerine
ateşten kavrulan tenine sorsunlar
kolay mıymış dokunmak yârin tenine?
unutmak,unutmaya çalışmak
kandırmak kendini
kandıkça aldanmak yalan aşklara
aldandıkça hatırlamak sevgiliyi
unutmak bir yalan
gerçekse bıçak ucu
içinde kalmalı dedikçe atar sevdan
Bir iç çekiş belki maziden
Kurumuş bir çiçekte defter kitap arasında
Esen bir meltemde saklı belki
gizinde yâr dokunuşunun
Çalan bir müzikte eski filmlerin
Pencerene düşen yağmurda
Ucu ıslak kirpikte
Bir sukutû hayalde
hatırlamak;
gölgesinde Kaldırım taşlarının
saydığın adımlarında
belki de
Boynunu bükmeyi öğrendiğin
Eski bir düğümde söyleyemediğin
Sevgiliyi hatırlamak
Her” gitme” diyemeyişinde