Sap ile samanı hep karıştırdık.
Güçlüyle güçsüzü bir yarıştırdık.
Hakkı olmayana, hak yakıştırdık.
Kendimizi, bulunmaz matah yaptık!

Eğriyi, doğruyu hiç ayırmadık.
Boşa kaval öttürdük, yanık yanık.
Mal gibi baktık trene, alık alık!
Aklımızı, bulunmaz matah yaptık!

Korkuyu gördük, herkesle barıştık.
Köpeği gördük, çalıyı dolaştık.
Ne etliye ne sütlüye karıştık.
Korkaklığı, bulunmaz matah yaptık!

Sulardan kaçtık, çamura bulaştık.
Yüzümüzde maskelerle dolaştık.
Sanki kırk haramilerle yoldaştık.
Çalmayı da, bulunmaz matah yaptık!

Hakka hukuka gelince, sağırdık.
Boş işlere gelince, hep bağırdık.
Güya büyüktük, güya çok ağırdık!
Bağırmayı, bulunmaz matah yaptık!

Edep, hayâ bitti, en sona vardık.
Günahlı yollarda şehvete daldık.
Ne korktuk, ne de ellerden utandık!
Ahlaksızı, bulunmaz matah yaptık!

Avurt doldurup, rast gele savurduk.
Küfürbaz olduk, durmadan soluduk!
Güya sesimizi herkese duyurduk!
Sövüşmeyi, bulunmaz matah yaptık!

Her sakallıya koştuk, baba dedik.
Eğrimi doğrumu hiç gözetmedik.
Kandırıldık, dövüldük, hep ezildik!
Ezilmeyi, bulunmaz matah yaptık!

Akıl yürütmedik, boş, tava geldik.
Dost düşman demedik, tavizi verdik.
Aç kaldık, kendi kendimizi yedik!
Ahmaklığı, bulunmaz matah yaptık!

Eskiden, herkesi dostça severdik.
Ayrı giderken, helallik dilerdik.
Ak - kara günlerde birlik ederdik.
Ayrılığı, bulunmaz matah yaptık!

Kadınlar, anamız, baş tacımızdı!
Hem yârimiz hem gönül sızımızdı!
Dal boylu, ceylan gözlü kızımızdı!
Öldürmeyi, bulunmaz matah yaptık!

Gittiğimiz yollar, hep loş, karanlık.
Utanmaza, her samanlık seyranlık…
Bizi unuttuk! Yabana hayranlık…
Taklidini, bulunmaz matah yaptık!

Ne oldu bize? Hakka has kullardık.
Her şeyde, önce insanlık arardık.
Mazlumu korur, zalime kızardık.
Haksızlığı, bulunmaz matah yaptık!

Yüksel, doğru bildiğini söylersin.
Gün olur, vakit dolar, susar sesin.
Yalan dünyaya, boşaymış hevesin.
/Şu dünyayı, bulunmaz matah sandın!/
Şu dünyayı, bulunmaz matah yaptık!


Mustafa YÜKSEL

DOST YÜREKLERDEN YÜREĞİME GELENLER

İnandığımızı yaşamaz olduk
Yaşayıp yaptığımıza inandık
Edep haya kitapta kaldı sandık
Her günahı çok matah birşey yaptık.............zaravi

Ahlâksızlık ahlâk diye reklâm edildi
Hayâsızlık moral diye öne sürüldü
Cırıl cıbıl kardeşimiz manken denildi
Göz banyosu sözünü de bir matah yaptık..

Edepsizler mikrofonda ahlâk dersini
Televizyon ekranında hünsâ harsını
Alkış tuttuk cümle âlem erdem tersini
Yeni yetme neslimize bir matah yaptık..

Daha söyleyecek sözler çok amma.. kalsın..
İbret almak isteyenler, bu kadar alsın...
Gününü gün edecekler, seyrana dalsın..
"Böyle gelmiş böyle gider"..plâkta çalsın..
Eyyâmcılar olmayı da bir matah yaptık.._________muhacir bozkurt