Gittin ya!
Gözlerin dem olur
Damağımda acısı büyür çayın
Her yudum düğümlenir boğazımda
Niyazımda gamzelerin gülümser
Başlar hüzün makamında hikâye-i çay…


Anlatmaya mecalim yetmez sensizliği
Ankara zılgıt yemiş bir yaralı kent
Dudağımda yarım tebessümler
Bardağım üşür
Gülüşür bilen bilmeyen içim cız eder
Yazılır yudum yudum hikâye-i çay…


Gelirsen
Çayım billur billûr dökülür
Bardak mütebessim
İmle anlaşır güvercinler
Turnalar hep aynı güzergâhtan gelir kanatlarında sevinç
Yazılır ferahnak makamında hikâye-i çay

Hülasası ol
Gülüşünle çay saatlerimin
Okuntu yolladığım tek mihman tek suret

Gel ey hüsnünü ve hüznünü sevdiğim!
Ferahnak bir çay demle
Sana bu can u gönülden davet
Mamur et viraneyi
Kirpiklerinle yazılsın katre katre hikaye-i çay
Hiç bitmesin ülfet...
Ankara,16.05.2011 İ.K