Sana bişi diyim mi?

Yoksa yârin yanında
Ne Ege’ye özen ne Akdeniz’e

Sabah on birdi vardığımda
Önce etrafı dolaştım biraz
Otellere pansiyonlara bakındım
Balkonları bol çiçekli güzelce
Bir pansiyona yerleştim sonra

Duş alıp uzandım, yol yorgunluğu
Uyuya kalmışım hemen

Akşam olmak üzereydi kalktığımda
Sonra yemek yedim. Tatsız, tuzsuz geldi

Dolandım aval aval

Sahili güzel dediydiler
Gittim, dolandım, gördüm, yalan

Ney üfledim kayalıklarında
Bir başıma, yalnız
Ne plaj, kıyı, deniz
Ne orman, dağ, nehir
Güzel değil inan ki yoksan yanımda

Ağzımın tadı gelsin diye
Tatlı çekti canım
Vafılcı Timuçin’le tanıştım
Az konuşkan ama sevimli bir adam
Müstakbel neyzenmiş, görmüş üflerken
Mansur neyi varmış getirdi
Tatlı üzerine de çay ikram etti

Bu arada tatlısı fena değildi, kalktım sonra
Uzun çarşının başından geçerken bakına bakına
İki turist hanım tuttu kolumdan şaşırdım

Sofralarına davet ettiler
Oturmadım, istemedi canım
Dillerini de bilmiyorum hem
Fotoğraflarını çekmemi istediler
İşte o kadarını anladım, çektim bir iki kare

Kalender meşrep bir iki aile gördüm
Amatörce içlerinden geldiği gibi şarkı söylüyorlar
Rica ettiler kıramadım, iki tanede ben mırıldandım

Meşhûrmuş Ermeni Şake hanımın mezelerinden sundular
Kırmamak için aldım bir iki lokma o kadar, yiyemedim

Biraz çerez aldım, soğuk su yanına
Oturdum bahçesine kaldığım pansiyonun
Yakamoz hüzne boğdu birden, içim daraldı

Bir meyve suyu karışık, iki kadeh su pek soğuk
Sarhoş etmeye yetti beni inanmazsın güzelim

Hayalîn mezemdi ama yanına
Yokluğun derin yaramdı, sızladı durdu.

İyice anladım bu gece vallahi
Seni uzaktan sevmek gavûr eziyeti

Sahili yangın yeri, yüreğim alev alevdi bu gece
Antalya ilinin Kaş ilçesinde! Sırf yoksun diye…


02. 46 – 16 Mayıs 2011
Kaş - Antalya / Afrodit Pansiyon