7
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1670
Okunma

Bir ulu şehir ki: Çınarlar kadar eski,
Çağlar ötesine uzanır gölgesi,
Vahap gazi’nin aşkı yeşerir,
Tekfur kızının gönlünde,
Açar Lefke kapısının sürgülerini
Sevgi sellerine baş verircesine,
Semadan saçılan tohumlar yeşerir
Selçuklu sabanının çizgisinde tarlalardan,
Orhan Gazi’nin, Kara Tekin’in sevgisiyle
Adalet hasatları derilir yıllar boyu,
Bereket duaları Nilüfer Hatunun sofralarında,
Rahmet bulutları iner mabetler üzerine
Billur damlalardan oluşan maviliği
Engin denizler gibi İznik Gölü’nde,
Güneşin yedi rengini yaşarsın yeşilliklerde
Dört mevsim bahar çinilerde şafak sökerken
Ulu çınarlar türküler söyler yıllar ötesine,
Diller anlatamaz dünyadaki cenneti:
Çağır gelsin Hacı Bayram Veli’yi,
Eşref oğlu Rumi’yle
Çağır ki, anlatsın içtenliğiyle,
Yetmiş iki dilli şiiriyle seni:
“Arifler durur sözüne
Gayri görünmez gözüme
Eşref oğlu yar yüzüne
Baka geldi, baka gider”
Ben acizim güzel İznik, yazmaya yetmez dilim
Gönlümün dillenen aşkıyla vecde gelirim:
İsa’yı çağırırım, Musa’ya seslenirim,
Muhammet sevgisiyle göklere yükselirim,
Sen yükselen ezan seslerinde ki, İznik’im
Sen yeşilin armonisi,
Sen dünyaya bahşedilen, Mevlâ’nın senfonisi
H.İbrahim SAKARYA
5.0
100% (2)