Puslu aynada,
param parça olmuş yüzümü seyrediyorum
yaşamımın üç bilinmeyenli denklemini çözemiyorum .....
parçalanmış yüzümü birleştiremiyor,
aynalara yalan söylüyor,
herkesi,
herşeye inandırıyorum da;
beni inandıramıyorum kendime....
............
uzun çabalardan sonra
begenilmeyen bi yağlıboya tabloya atılan astar gibi,
herşeyi kapatıyorum da,
ardında varolduğunu bildiklerimi silemiyorum.
düşünmeyi düşünüyor,
düşünemediklerimi bulmaya calışıyorum .
puslu aynaları siliyorum önce...
aynalara verdigim ilk ifademi yalanlıyorum !
parçalanmış yüzümü pazıl tahtasında birleştiriyor,
üç bilinmeyenli denkleme bir bilinmeyen de ben ekliyorum...
.... felek şaşırıyor...
garip bir haz duyuyorum
zeytin karası geceye bi mum yakıyorum..
denklemin başına oturuyorum,kahvemden bi yudum alıyorum ,
çarkıfelek dönüyor..dönüyor...
duramıyor...
gülüyorum......
yaşamımın sol ayağının, çorap söküğünden tutuyorum ,
kendimi buzun üzerinde kayan zamana bırakıyorum,
felek .. birdaha şaşırıyor,
denklem düşünce hızıyla çözülüyor,
mum büyüyor...
çorap sökülüyor...
...........................
ben de şaşırıyorum...
garip bi mucizeye tanık oluyorum ,
tek kişilik bu oyunda,
sahnade kendimi selamlıyor,
hiç kimseyi alkışlamadığım kadar çooook alkışlıyorum...
ters giydiği papucuna bakarken felek;
cebimde çözümlü denklemim,
elimde kahve fincanım,
bir de aynalarla barışmış yüzüm,
yürüyorum.... yürüyorum ....
...
felek geride kalıyor,
gülüyorum ....
felek şaşkın ...
ben...
gülüyorum...
...
yürüyorum. !!!!



05 Mart 2009 ~~ gümüş ~~