Çık.. !
Çaldığın düşlerimden sökülüp
teyel tutmaz vicdanını al yanına,
uzanmasın ellerin kuytusundan
rengarenk ufuklarıma.



Ve,
bir kez daha
tad !
Yenilgiyi
düşünürken koy elini alnına...



Hem bil ki,
hürriyetimin rengini almış bu can ezelden
şahittir ...!
Ay nefes almadan yansıtırken soluksuz ışıklarını
ecdadımın kanına,
inledi sabırsız geceler darağacında
ne makami işgâlde saatler geçti bin asır gibi
sabahı zor ederken gündoğumuna.
Güneş tekbir aldı nişanesiyle
gülerken
yurdumun üstünde .



İşte diyerek ben çıktım karşına
Ey !
Hükümsüz hükümlü..!
Utan..
Gör bak!
Teselline düşşün keder bin pişmanlıkla ,
veda et hasta olan kuruntularına...
Doğruldum
yorgun bedenimle dimdik ayaktayım .
Al kırmızıyı sararım dermanımla
dirhem dirhem çalarken yaralarıma .
Ancak bu yakışır ş/anıma
Onuruma
Ünvanıma



Bugün benim düğünüm anlı şanlı
albayraklı.
Bugün benim bayramım
coşkulu kahkahalı,
tak tak lı
kutla beni .


//Şimdi gönder çocuklarını benimle oynamaya. //



Nezahat YILDIZ KAYA