2
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1033
Okunma

“Eski Nesil ile Yeni Nesil Sohbetleri – 2”
Zamaneler pek fena
Leb demeden leblebi külliyatı
Ne varsa haberdarlar maş’Allah
Hızlarına yetişmek nâ-mümkün
Ölüm desen senden çok kelâm ederler
Yaşamak desen iki araba laf söylerler
Ne öğreteceğini şaşıyor insan
Ne öğretmesi yahû, çoğu zaman
Biz danışır olduk onlara şimdiden
Felfecir okur gözleri her birinin
Yerinde duramazlar nedense?
Her kabahate bol bahane,
Üstüne gitsen pek sıkılırlar,
İşe gelmez çoğu, çabuk yorulurlar
Maymuna bile iştahta
Devir atlatır bunlar da tur bindirirler.
Hercailik mi dersin? Harfendaz keratalar
Sefih bir yaşam, tercihler hep şehvanî
Ne olacak sonları? Bilmem…
Tarzan’ca dil bilgisi,
Zevksiz kılık kıyafetlerle
Ne idüğü belirsiz gürültü dinlerler
Sorarsan müzik derler adına da.
Bir sevdiğim tarafları
Hemen inanmazlar duyduklarına
Şüpheciler, bu güzel bir şey
İllâ delil isterler, haklılar elbet
Gaza gelmezler öyle eskiler gibi
Ah be zamaneler
Bir de ilmin, san’atın, edebin
Değerini bilseler ya, işte o vakit
Kimse duramaz önlerinde…
19.48 – 21 Nisan 2011 / İstanbul