2
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1103
Okunma

kaç gün batımının tanığıydı
çocukluk arkadaşın?
kaç ağaç gövdesinin canını yaktı
çakı’lı çocukluk aşkın?
hangi oyuncağın kırıldığında
ağladın ananın koynunda?
gömerken yaşanmışlıklarını
ketum duvarların sıvasına..
bitmiş(mi) oldu şimdi
dünyada dost/arkadaş
çakıl taşından mı
tabağındaki aş?
hesap mı sorar oldu
gözün üstünde duran kaş?
gün kurusu kaçmış gönlüne
geceyi sığdırmışsın
donmaktan kıvrılmış ellerine..
hüzün kundaklarında boğmuşsun
o güzelim çocukluğunu
bu kadarsa yaşam bildiğin
işgaline yazık bulunduğun yerin
tez haber sal kalan üç beş dosta..
ikindi olmadan gömsünler seni
hemde diri diri
yazıktır onlara da
yetişsinler evlerine
çökmeden beş çayının demi
5.0
100% (4)