2
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1470
Okunma

Akşam – Saat, 21.47
Sabah otobüsü ucu ucuna kaçırdım.
İkincisine binebildim ancak, boştu
Ama Halkalıdan sonra fena doldu.
Neyse işte uzatmayayım, işe vaktinde vardım.
Sora sora buldum dükkânı
Birde simit aldım yoldan.
Sabah diğer çırak açmıştı dükkânı
Ben beş dakika kala vardım sekize
Temizlik yapıyordu çocuk, selam verdim, tanıştık
İsmet’miş adı. Yardım etmek istedim ama utandım.
Babam İdris ustayı bul, selamımı söyle
Öp elini başla demişti. Bekledim.
On beş dakika sonra İdris amca geldi zaten
Ben daha konuşmadan uzattı elini, öptüm
Halimi hatırımı sordu. Babamı da sordu
Sonrada git üstünü değiştir, başla dedi
Annem eski kıyafetlerimden vermişti, giyindim
Başladım ama ne yapıcam bilmiyorum ki!
İki kalfa varmış dükkânda,
Süleyman zayıf olanıymış, Ömer şişmanca
Benden hariç ikide çırak varmış. İdris usta anlatırken
Diğer çırakta geldi selam verdi, üstünü değişmeye gitti
İsmet güler yüzlü biri ama Turgay, pek suratsız.
İdris ustamla beraber yedi kişiymişiz yani.
Kalfalarda geldi, Süleyman abi hoş geldin dedi
Ömer kalfanın suratı asıktı, bakmadı bile bana
Poça almaya gönderdiler, gittim, aldım geldim
Bana da verdiler, istemedim. Çay yap dediler, yaptım.
Servis ettim herkese, bende içtim simitle beraber.
İçim ısındı, iyi geldi baya…
Sonra usta önce Süleyman kalfaya emanet etti beni
Oda İsmet’e söyledi ne yapmam gerektiğini
Ortalık ağır tiner kokuyor, arabanın birini
Parça parça sökmüşler, boyanacakmış
İsmet gösterdi, koca mantarlar var,
Kesme şeker kutusu gibi, takoz diyolar,
Dışını su zımparası ile sarıp arabaların
Macunlanmış yüzeyini zımparalıyoruz
Motor içini yapsın dedi Turgay, başladım
Bir su tenekesine batırıyosun zımparayı
Sürtüyorsun sonra kaputa, bir daha daldır
Yine sürt. Saatlerce yaptık bu işi. Zormuş
Bide motor içinde böyle sivri yerler var
Fena batıyor adamın eline, kanıyorda
İki tırnağımı çizdim öylene kadar.
Öğle yemeği arası verdik.
Annem beş lira vermişti sabah
Bir liraya simit almıştım işe gelirken
Kalan dört lira ile lokantadan bişey yemek zor
İki simit iki tanede üçgen peynir aldım bende
Çayla beraber yedim bi güzel, doymadım.
Akşama kadarda öyle geçti işte
Altıdan sonra topladık ortalığı
Yerleri yıkadık, süpürdük
Yolda bir çikolata aldım.
Yarım saat otobüs bekledim,
Ara duraktan binince tıklım tıklım
Fena açıkmışım, yorulmuşumda.
Eve bi gideyim yemeği yediğim gibi yatıcam.
12.28 – 4 Nisan 2011 / İstanbul