TÜRKAN… AHMET… DİLRUBA’YA

Mübarek bir bayram sabahı uyanır çocukların
İçleri kıpır kıpırdır, gözlerinin içi güler
Cici ayakkabı, yepyeni elbiseler
Belki peşin, belki borçla almışsın
Çocukların için olsun istersin
Çünkü saçının teline kıyamazsın
Giyilince yeni elbiseler
Gözüne melek gibi görünür çocukların
Zaten melektir, masumdur onlar, çocuklar
Şeker toplamaya çıkarlar
Saatler geçer aradan
Yemek saati gelir yoklar
Öğle geçer yoklar
Ana yüreğini baba yüreğini bir merak kaplar
Bir korku, bir acı
Nerede çocuklar
Aranır yollar, sokaklar
Oysa güneş son defa batmıştır
Bir daha aydınlanmayacaktır
O akşamdan sonra karanlıklar
Aramak faydasız, yoklar
Çıldırasıya aramak, ağlamak faydasız
Sır olmuştur çocuklar
Neredeler ah neredeler
Ne bilsinler insan kılığında bir canavar
Bir cani
Kirletip o küçücük bedeni
Reva görmüştür üç masum yavruya
Ölümlerin en korkunç şeklini
Hangi doktor durdurabilir şimdi
O ananın o babanın kanayan yüreğini
Acısını, ıstırabını, feryadını
Artık mahşere dek her bayram
Tekrar tekrar her bayram
Ölecektir Ahmet… Dilruba… Türkan…

Gürsel İLERİ

ilk başta böyle bir konu açıp açmamakta bayağı tereddüt ettim... ama konuyu açmamış ve o duygu ve düşüncelerimi insanlarla paylaşmamış olsaydım en başta kendime karşı dürüst davranmadığım hissine kapılacaktım... insan ne olursa olsun savunduğu düşüncelerin arkasında olmalı...

bu köşemden çok sayıda paylaşımda bulundum fakat ilk defa olarak bu mesajı yazarken yüreğimde acı ve öfke var... aslında ben duygusal bir insanım... içinizde şiirlerimi okuyanlar olduysa bunu büyük ölçüde anlamışlardır... Yüce Allah’ta biliyor ya karıncayı dahi incitemem... ama şu an kayseri’de o üç masum yavrunun canına kıyan insanlık dışı caniyi, o yaratığı elime verseler gözümü kırpmadan, seve seve ipini çekerim... üç küçücük evlat, üç masum can... kirlet ve canlarına kıy hemde kutsal bir bayram günü...

dün akşam (29.03.2011) haberlerde kayseride yaşanan insanlık dışı bu olay ile idam cezasının geri getirilmesi konusunda tartışmaların başladığını sanırım televizyonlarınızdan izlemişsinizdir... yarın öbür gün yargı karşısına çıkma kaygısı taşıyan vicdanı rahatsız bazı politikacılar dışında, toplumun büyük çoğunluğundan olsun, bazı siyasi çevrelerden olsun idam cezasına sıcak bakıldığını ve gerekliliğine inanıldığını gördüm... tüm annelere tüm babalara sesleniyorum... kayserideki o küçücük üç çocuğa, Türkan… Ahmet… Dilruba’ ya yapılanlar sizin çocuğunuzun başına gelseydi ne hissederdiniz... idama karşı çıkanlar insan haklarından söz ediyorlar... Türkan… Ahmet… Dilruba… onlar insan değil miydi... onların hakları... onların yaşamaya hakkı yok muydu...

ekmek nimettir... ekmek kutsaldır... biz böyle öğrendik... böyle yetiştik... yere düşmüş bir ekmek parçası görseniz üstüne basıp geçer misiniz? geçmezsiniz elbet... çünkü ekmek nimettir, kutsaldır... şimdi o üç masum canın, o üç yavrunun katilinin, o caninin boğazından ekmek denen nimetin geçmesi reva mıdır... içeri de onu beslemek reva mıdır...
idam cezasının geri gelmesi için atılacak her adımda varım... kanımın son damlasına kadar EVET EVET EVET!.. İDAM GERİ GELMELİ... çocuklarımızı daha güvende hissedebilmek için, toplumdan böyle pisliklerin eksilmesi için... Türkan… Ahmet… Dilruba’ nın huzur içinde yatabilmeleri için idam geri gelmeli... ve ilk olarak o caniden başlanmalı...

TECAVÜZ EDİP ÖLDÜRMÜŞ

Emniyet Genel Müdürlüğü’nden yapılan açıklamada, "Şüpheli şahsın avukat nezaretinde alınan ifadesinde, olay tarihinde evde yalnız bulunduğu esnada çocukların şeker toplamak maksadıyla evine geldiklerini, çocukları içeri alarak farklı odalarda ağızlarını bağladığını, Türkan A. isimli çocuğa tecavüz ettikten sonra bıçakla öldürdüğünü, diğer iki çocuğu da boğarak öldürdüğünü ve kiraladığı oto ile cesetleri Yozgat ili Çayıralan ilçesinde gömdüğünü beyan etmiştir" denildi

ben bu yazıyı vicdani bir görev olarak hissettiğim için yazdım... Yüce Allah’tan birdaha kimseye böyle evlat acısı yaşatmamasını, insanlardan da insanlık adına üzerlerine düşeni yapmalarını diliyorum...

Gürsel İLERİ