4
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1036
Okunma
Kızıldeniz Osmanlı mülküyken bir zamanlar
Dinle bak hikâyeyi kulak veren tam anlar
İstanbul’dan bir gemi sefer eder oraya
Toplar kaptan tayfayı yaklaşınca karaya
Yüzmek için hiç kimse yaklaşmasın denize
Zinhar hapse atarım deneyin girsenize
Kimse anlam veremez saçma bulup kararı
Göze alamaz asla lakin böyle zararı
Kaptan çok sert biridir söylediğini yapar
Sıcak yakar milleti çoğu şifayı kapar
Dayanamaz bir tayfa dalar Kızıldeniz’e
Başka kimse giremez vurur korku benize
Cesaretli genç tayfa caka satar millete
Kimi der ki bak seyret düştü ahmak zillete
İçlerinden birisi kaptana haber verir
Kaptan gürleyip gelir herkes adeta erir
Çağırarak sudaki cesaretli tayfayı
Tarih böyle kaydeder bu azarlı sayfayı
Kaptan der ki bak oğlum tehlikeli bu deniz
Köpekbalıkları var yanmasın aileniz
Tayfa döner kaptana bana bir şey olmaz der
Şerbetliyim efendim köpekbalığı zor yer
Bunlar köpekbalığı şerbet merbet ne bilsin
Güneş geçmiş başına bak kendinde değilsin
Soyar keten gömleği bakın kaptanım diye
Bu dövme padişahtan tayfanıza hediye
İkna eder kaptanı dövmede yazılanlar
Kalıcıdır elbette sineye kazılanlar
Memalik-i Osmanlı haşmetlu sayesinde
Yaşar millet müreffeh mutluluk payesinde
Ne aç kaldı ne çıplak cümle halkımız mutlu
Yüzer sevinç içinde gelecekten umutlu
Kaptan yazıyı okur güler yüzü bir müddet
Tayfa güle sırıta bak neler demiş seyret
Gördünüz ya kaptanım yazılanlar apaçık
Şerbetliyim bu yüzden demeyin bana kaçık
Hangi köpekbalığı yutacak bu yazıyı
Buna diş mi dayanır parçalatır azıyı
Dolmayı yutanlara yok diyecek sözümüz
Asla aldanma bilmez doğruluktur özümüz
MURAT CANBOLAT