çok ağlanmış bir mendildir yırtık pırtık
eprimiş ilişkilerden çaparime çarpan
bir de sitemli not ilişir ıpıslak
ikinci iğneme tuzlu derinlerden
“sizi sevmeyeceğim artık”


el kadar dil balığı
çöp devşirir dehlizde
iki plastik oyuncak bebek
Afrikalı çocuklar kadar yoksul
ve çıplak
“hiç insaf kalmadı mı sizde”


sığda yıkanan buğday benizli çocuk
biraz daha sabret
cennetimize çomak sokan şeytanların
ifrit entrikalarına rağmen
sizi daha da çok seveceğiz elbet
sen ki ey güzelim bu mavi denizde
frişka rüzgârları sarışın saçını
ölene kadar değil
öğlene kadar tarar
ıssız gecenin zülfü siyahında
gönlün birini arar


gizlice buluşup yelkovan ve akrep
her gece saat tam on ikide öpüşür
sen de gelsen şimdi yanıma
karanlıklar şevke dönüşür


arayışlarımız çaparidir
bulduklarımız bilmece
yıldızlar gibi kayarız
dipsiz karanlıklarda yapayalnız
ve her gece



C.Çalık