1
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1881
Okunma

Karanlığa çaldı dünyam bir anda
Zifri karanlığa
Son sözlerimizi söyleyip de .. kapatınca telefonun ahizesini
Çöktü başıma kocaman dünya
Olanca hışmıyla
Suskun herşey..
Dönüşü durdu duvardaki saatin
Söndü birden bire odamı aydınlatan lamba
Zaman dondu... yaşam dondu.. ben dondum..
Donuyorum..
Vurulmak...
Vurulmak üşümekmiş bilirmisin?.
Kanımdan can gidiyor
Üşüyorum.. Üşüyorum be kadınım..
Üşüyorum..
Ceylanlar özgürce inicekler artık dereye
A-bu zemzem suyundan içmeye.
Ürkmeden… Çekinmeden .. korkmadan
İnecekler özgürce sevgilileriyle..
Biliyormusun sevgili?..
Onlardan önce ben..
Ben gövdemi koydum
Avcı’nın tüfeğinden seken olanca mermilere..
Şimdi herkes suskun..
Yaşam olağan sessizliğinde
Ve dinginde..
Ödenmiş bir diyet niyetine..
Gidiyorum…
Gidiyorum be kadınım.. çekip gidiyorum..
Ve biliyorum ki ben giderken
Önce yağmur yagacak..
Ve sonra…
Renkleri belli belirsiz bir ebem kuşağı
Hafifce gözlerinizi alacak…
Biliyorum ki benim ardımdan…
Kurt, kuş, börtü, böcek..
Bir tek onlar ağlayacak..
Onlar ağlayacak… ve..
“İnsanlık” susacak..
Hasan ERKILIÇ
(Umutlu)
Ankara, 12.03.2011 Cuma
Saat. 04.36
5.0
100% (1)