İçimde güz yangınları
Küllerini kavuruyorum hatrın süzgeç tavasında
Ahşap bir kepçe ucu
Ve bir kepçe daha . . .

Rüzgârın dağınık gezintisine yol yapıyorum
Nefesimle çiziyorum gövdesini bakışlara
Tenimde uyanan çoraklıkta demlenmeye başlarken hayat
Saat kızıl bir ikindi de

Kuluçkasından kalkan ölüm kavuşur yedi katına
Eleğinden geçirir yaşamı
Tortusunda süslenmiş yalanlarla iliğine kadar işler zaman

Sezon son hazırlığında . . .

Gözümün bahara bulanmış gölgesinde filizlenir yeşil elbise
Bakışlar terazi
Dokunuşlar akrep

Şehrin çıplak kıyıları giydirilir akşamın sofrasında
Mezesi ay yanığı
Cephesindeki seyyah bir mavi

Hadi uyan ilkim
Hâlis muhlis gençlik çağından kalma anlar bunlar
T/adını çıkar

İmbatın sıcak yüzünde gevşer soğuk cehennem
Belki de cennetti yanı başındaki !
Kim bilecek peki !

01/03/2011
17;50
eMİNE