Anılar ağıt yakmakta karşı tepelerden
Hani gülün bağrında oluşur ya bir sızı
Ayın benzi solar dut yemişe döner ya
Üzerime oklanır yeniçeri bakışlarla
Ferhat’ın tükenmeyen sabrı gibi
Anılar ağıt yakmakta karşı tepelerden
Gecenin sabaha kavuşmayan anında
Bir şarkı çalınmakta içli gurbet türküleri gibi
Kemancının titreyen ellerinde hüzzam ritmiyle
Fi tarihli fotoğrafların sürgün karanlığında
Aşk firar etmekte züleyha mahpuslarından
Adaletse yırtık bir gömleğe nakşetmekte
Azrail’in nikah şahitliği ettiği yerde
Bir hıçkırık gibi çıkar can bedenlerden
Aşk gardiyandır gönül mahzeninde
Ve asla yanaşılmaz bu uçurum limanlarına
Yosun tutsa da yüreğimizde sevdalar


MURAT ATMACA