gece kokuyor hala güneşin kirli sıcağı,
şubat bitmedi , ben üşümedim hasretini yoklarken,
uzayıp giden zamanın deryasında yitirdim elvedayı,
iştimaya çekilen uykularımdan firar ettim düşlerimle,
kenar duyguların esirinde azad oldum bir vakit,
rüzgar süpürmedi karanlığı ıssızlığımdan,
kurumadı gözlerimde yalan dolu yaşlarımda uzak tabirim,
ölümün devrimi yüreğimdeki seda,
kaderin kaçta kaçı bu var sayım,
olasılıkların aşkı anlattığı kadar mı,
temsilin hükmettiği yalnızlıktamı bana vardığın yolların?

kırk yıla denk gelen şiirlerin lütfu her mısrada bin hüzün,
pınarlarında saklı meşaleleri kirpiklerce mısra,
unutmaktan aciz geçen yılların adı hep sen,
sen dedikce yirmi sekiz şubat,
bitmeden gelmeyen mevsimler,
yaşanmadan uslanmayan duygularda yokluğun..
ağlamayı unutan gözlerimde keder,
andıkça adını, seneleri umursamadan takvimde yalnızlığın,
hala ukalaysa dilimde sevda,
ölümü gözlerinde kıskanıyorum...


yazmamalıydı yokluğunu kalem ,
karanlığı anlatmasaydı gün batmadan,
uzak kalmazdı gece bu şehre,
belki dinerdi nisanda gök yüzünün göz yaşı ,
benden fazla ağlamazdı hıçkırarak,
aldırmazdı koynumda soğuk kimsesizlik,
yazılmazdı köşe bucak avare sevdan,
umursama beyazı , nehrin su bakışlarında ışıldayan zümrütüne,
bekleme bu yıl baharı ,
hiç bırakmadım ki soğuk sokaklara gölgeni,
bilmeden yaşıyorum karanlığı,
ruhuma toprağın kokusunu örtercesine....


AŞKA ECEL FIRSATI