1
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1582
Okunma

Elveda Güneşin gölgesine,
Hasret kalacak dünya;
Baykuşlar tüneyecek üzerine
Kanadı kırık bülbül damanında,
Hasret kaldı masmavi göğe;
Rüzgar pencerene çarptığında
Çocuklar tebessümle bakacak sokağa!...
Elveda beyin işgaline son defa,
Askerin yüreği paramparça
Demir halatlar bağlansa ayaklara
Nöbetçi kalsa her askerin başında
Güneş doğmayacak bir daha damına
Büyümenin yolu basmamak omuzlara,
Kenetlenip kulaç atmak sulara
Dalgalar kıyıda şahlansa da
Bakire kalacak yerinde kara,
Bakirelik beyinde bozulunca,
Beyin ve kara tecavüze uğrar işte,
Asalet yok ki,tecavüz çocuklarında,
Eylem beynin çocuğu olduğuna göre,
Piç eylemin asaleti nerde?
Elveda fahişe beynin çocuklarına!
Elveda asaletsiz eylem ordusuna
Elveda ederek gidiyorum bu yolda,
Basmadan yavaş yavaş karınca yuvalarına,
Göğüs göğüse mücadelem sansarlarla,
Biliyorum punduna getirmeyi bekler ininde
Oysa ben seherin sessiz sakinliğinde
Şahin kuşu ötmeden çıkarım yollara,
Sevmezse birileri beni bu elde,
Kalırsam namerdim sizin yerde
Gidiyorum haydi elveda sizler,
Güneş doğmayacak bir daha üzerinize,
Kanadı kırık Bülbül havalandı gökyüzüne
Bulutları savurdu Bülbülün kanadı yere,
Gökten inen bulutlar kümelendi gözünüze
O bulutlar dağılmayacağına göre,
Kurtlar yatar hep sisli havada
Doğmaz ki Güneş kurtlar sofrasına
Kurtlar sofrasında kuzu olmaktansa,
Elveda ederek gidiyorum,
Güneşin hiç batmadığı bir gezegene!...
Yıl:10.06.2004
Saat:08.25-08.45
Yer:Kadıköy/İst.
EROL KEKEÇ