1
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1185
Okunma
Neden eylülün sesi bu kadar çığlık ve yankılanır
Soruyor görünürdüm hep kendime
Ve yaz buluşmaları bu kadar çürük
Neden kışın karlı günleri istiflenirken soğuk
Baharımsın, mevsimler bir dolu saat
Kaçırırlar bir güz saatini yarım ve kesik
Dikişsiz bir imge daha hastalıklı. Bir çirkin kaçar
Esriklik mertebesi yorgun . Duvarlar bir meşe yaprağı
Dalından dökülür sonbahar yangınında rüzgarsız
Bir umut saksısı daha mevsimini bekler
Açacak nasıldır öğrenilmeli çiçeği
Rengini unuttuğumuz gibi sonradan
Yalınç ayak gezdiğimiz sahil kumları
Örtüşünü seviyorum çimenin ve gelinciklerin
Uzandığım kar ve buz kalıpları
Nasıl da yağmur inler, soğuk ve ben pek üşüdüm
Mevsimler siz duyun
Dalgaların kibirlice tuza yanmasını
İmece sözcüklerden kaçınılması gibi
Yalnızlık başında ölüyor bir orta yaşlı
Nedendi bilinmez
Hiç dargın değildir hayattan yana
Not ; ‘’Yalnızlığına inat kurgulanmış en hayalperest kuşlar gibi
Göğünde kanatlarına jilet taşıması…’’
MAİ
5.0
100% (1)