kalemine yüreğine sağlık
şimdi ben bu şiire ne yazayımki ?
Sözün bittiği bir yerdeyim

bu tur olayları ilk defa yaşamıyoruz sevgili arkadaşım
biz ne kadareleştırsek te konuşsakta ne ölene nede mahküm olana faydası yok,
biz ölene allah rahmet mahküm olana da allah kurtarsın diyebiliriz.başkada hiç bir şey,,,
bize de şiire yorum atmak düşer beğenip beğenmediğimize. ben şiir için güzel şiir derim ama konu güzel değil . ve sevgili arkadaşım perihan hanımı kutlarım böyle hassas bir konu işlediği için
yüreğine sağlık hocam. temiz bir türkiye dileklerimle...

Budanmasa hiç bir fidan
Kurumasa, ağlamasa kökleri hiç...

Duyarlı yüreğe Saygılar. Sonsuz...

Sevgiler ÖZ' den...

Toplum olarak nereye gidiyoruz diye hiç kendimizi sorgulamıyoruz. Ölenede zor öldürenede. Keşke hiç bu cahillikler yaşanmasa

Gazetede yayınlanıyor anladım da,
Her ekinde tekrar tekrar yazmak zorunda mıyız,
Pardon bunu anlamadım da
Tek derdimiz reyting yapmak, tiraj artırmak onu anladık da,
Hiç mi değer vermiyoruz insan denen varlığa,
Nasıl olur önce iğneyi kendimize batırsak, sonra çuvaldızı başkasına....

YÜREĞİNİZE SAĞLIK
KALEMİNİZ DAİM OLSUN
FARKLI BİR ANLATIM

Demek istediğim şey açıktır, şiirde polemiğe girmeye gerek yok diye düşünüyorum.Sevgi ve saygılarımla...

BU İŞ UZAYACAK GİBİME GELİYOR ARKADAŞ.ben senin popüler olma kaygısıyla konuyu seçtiğini söylemedim. sadece aynı şeyi yapmış oldun dedim. şayet hikayesine de o gencin öğretmeni olduğunu yazsaydın okurken daha değişik açıdan görülürdü. benim de çocuklarım var elbette ki onun yerine koymayı düşünemem bile. ama ölen insanın da yakınları var. ben yine düşüncemden bir milim bile sapmıyorum. öldürenden değil ölenden yanayım (herhangi bir tahrik nedeni yoksa). gazetecilerin yaptığına gelince belki dediğin gibi sadece konu bulamadıkları için yazmışlardır. belki de gündemi değiştirmek için bazı güçlerin etkisiyle de insanların dikkatini değişik yönlere çekmeye zorlanılıyorlardır. suçlanan ve cezasını çeken insanların çok azı tekrar dürüst bir yaşam sürüyorlar. adi bir suçtan dolayı hapse düşmüş birisini kim güvenip de tekrar işe alır. güvenen kişilerin de başına gelenleri okuyoruz zaten. bunlar açıkça söylenecek hatta oldukça ağır cezaya çarptırılacak ki gençler ders alsın ve hata yapmasınlar.

Bu söz konusu kişi benim öğrencimdi.O nedenle, gazetede yörünce gerçekten çok üzüldüm.Bizler insan yetiştirmeye çalışıyoruz ve böyle görünce çok üzülüyoruz.
Öncelikle, şunu belirtmek istiyorum.Ben, KONU SEÇME TELAŞIYLA ŞİİR YAZMIYORUM.İÇİMDEN GELDİĞİNCE VE DUYGU, DÜŞÜNCELİRİMİ ŞİİRLE ANLATMAYI SEVDİĞİM İÇİN yapıyorum.Benim, reyting ya da tiraj artırmak gibi bir kaygım yok, hatta zır bu yüzden şiir yarışmasına bile katılmak istemiyorum.
Çümkü, ben şu konuda şiir yaz denip sınırlandırıldığım zaman şiir yazamam.Şiir yazan kişinin duygu ve düşüncelerini aktarımında özgür olması gerektiğine inanıyorum.
Duygulara, gem vurulabilseydi, insanlar zaman ve mekan tanımayan aşk gibi bir derdin içine düşmezlerdi.

Benim derdim; aslında bir öğretmen olarak biraz da kendimi de sorgulamak, bu çocuk için biz başka ne yapabilirdik acaba...
Şiiri, dikkatle okursak;"Allah'ın verdiği canı ancak ve ancak Allah alır!", buna inancımız tamdır.
Gazeteci arkadaşlara gelince herkes gibi, onlar da görevini yapıyor.Ama, inanın devamlı severek okuduğum bir gazete var.Ve birgün elime aldım, hiç haber kalmamış gibi taaa bir ay önce olan bu haberi yazmışlar.Bir ay önce aynı şekilde yazılmıştı oysa....Ya haber, bulamadılar yada tiraj artıma derdine düştüler diye düşünmeden edemedim.Hafta sonları biliyorsunuz, gazetelerin 4-5 tane eki oluyor.İnanın, abartmıyorum.Her ekine almışlar bu haberi...Oysa seçimden birkaç gün önceydi, halkı uyandırmak, doğruya yönlerdirmek bir gazetenin en başta gelen hedefi olması gerekmez mi.Her ekde bunu yapsaydı belki de şimdi ülkemiz için sonuç çok daha güzel olurdu.Ülkemizde kanunlar var, yapan cezasını mutlaka çekmeli, bir de ona, "Oh, iyi ettin, al bi de sana ödül!", diyecek halimiz yok.

Tabi ki cezasını çekecek...Benim demek istediğim; diyelim ki 20-30 ya da ne kadar verilirse yani müebbet hapis değilse cezası....Cezasını tamamlayıp çıktıktan sonra, nasıl bir ortamda bulacak kendini, oysa devlet vatandaşına karşı bundan sonra da sorumlu....İşte benim anlatmaya çalıştığım ondan sonraki kısımla ilgili...

Gazeteci arkadaşlar, işlerini yapıyorlar, saygı duyuyoruz.İyi ki de varlar, Allah selamet versin, yollarını açık etsin ama, bir şeyi bu kadar abartmayalım, lütfen! Yine sonuçta zarar gören, toplumumuz oluyor inanın...
Böyle insanlar, hapisten çıkıyorlar, zaten çoktan toplum dışına itilmiş oluyorlar.Çıkınca iş güç bulamıyorlar ve bir cinayet daha işleyip geri dönüyorlar.Bunları hep yaşıyoruz, biliyorsunuz.Hepimizin, çoluğu çocuğu var.Geleceğimizi tayin etmede bir parça payımız olsun istedim o kadar....Sevgi ve saygılarımla....

Perihan Metin tarafından 8/14/2007 9:15:03 AM zamanında düzenlenmiştir.

Hasan arkadaş da aynı haberi işlemiş anladığım kadarıyla. işin aslını bilmiyorum doğrusu.konuyu şiirle işlemen güzel, gençlerin yaptıklar hatalarda büyüklerin, yakınların da suçu olduğu kesin.ama bir can aldıysa cezasını çekmelidir. ülkemizin kanunlarını biliyoruz birkaç senelik hapse karşılık bir hayat. kaldı ki taamüden işlenmiş bir cinayet. elbette ki kanunun verdiği ceza yanında toplumun da vereceği cezaya layıktır. kaza olsaydı pek bir şey demezdim ama isteyerek can alanın yaşamaya bile hakkı yok. ama sen de gazetecilerin yaptığını yapmış ve popüler bir konu seçmişsin. onun için gazetecilere de kızmamak gerekiyor. onlar da ekmek parası için çalışıyorlar. şiirin güzeldi. bunca laftan sonra kıymeti kalmış mıdır bilmem.

"Bir kimse,birden kötü olmaz"der bir büyük düşünür...Hepimizin ihmarkarlığı var bu olaylarda...Şahsi dünyalıklar ve iyi yaşam uğruna,görmüyoruz çevremizde olup bitenleri...Hepimiz suçluyuz...Yüreğim dağlandı....

SEVGİLİ DOST;
TOPLUM OLARAK FERTLERİN OLUMSUZ DAVRANIŞLARINDA MUTLAKA PAYIMIZ VARDIR.HAKLISINIZ MEDYANIN OLAYLARI REKLAM DERECESİNDE ELE ALMASI KİŞİNİN GELECEĞİ AÇISINDAN ÇOK OLUMSUZ SONUÇLAR DOĞURUR BİRAZ DAHA ÖZENLİ HABERLER YAPMAK GEREKİR KANAATİNDEYİM.TEBRİKLER DUYARLILIĞINIZ İÇİN.SEVGİYLE KALIN.

Ne tesadüf üstat ikimiz de konuyu buğün medyadan seçmişiz tebrikler saygılarımla Hasan Öztürk