Saltanat içinde muhtaca muhtaç,
Karun kadar zengin yoksullar gördüm.
Dünyaları yese de, gözü gönlü aç,
Eni boyuna eşit çok kullar gördüm.

Onlarca Havva var bir tek Âdem’de,
Akıllar uçkurda, başlar kadem de
Çağdaşlık adına sanal âlemde,
On sekiz kocalı şen dullar gördüm.

Beyinler tapulu maddeye nakde,
Çıkarı olmadan uymazlar akde,
Mektup yalan yanlış, adresi sahte,
Zarfının üstünde kalp pullar gördüm

Sular ateşleri yakar mı? Yakar,
Irmaklar tersine akar mı? Akar,
İnsanlar aykırı bakar mı? Bakar,
İnişi yokuştan dik yollar gördüm.

Kulakları duymaz, gözleri çörten,
Doruğa göz dikip, alçakta sürten,
Ayıbın üstünü ayıpla örten,
Hem-i kel hem-i de fodullar gördüm

İçi ahır gibi görkemli evler,
Başları bitlenmiş o cüce devler,
Anlamı çürümüş Seviller sevler,
İçleri insansız, ne çullar gördüm.

Sağlıklı gözlemle edince nazar,
Neler öğretmemiş çarşı ve Pazar,
Sanmayın yaralı boş yere yazar,
Öğrenciden fazla okullar gördüm.

18.02.2011…Mustafa YARALI