6
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1637
Okunma

Bir adım ötemden geliyor sesler
Karşı kaldırımlarda sarmaş dolaş yürüyenlere takılıyor bakışlarım
“İçlerinde biz olmalıyız.” Diyorum, aklım sıra.
Yokuz işte, yokuz…
Sinemalar da en güzel filmlerden biriyle açıyor perdelerini bu gece
Orada olmalısın.
Hiçbir çekirdek sesi senin dişlerinin arasından çıkanları çağrıştırmıyor
Karanlığın içinde yanıp sönen bir ateş böceği olurdu
Ve ben onu izlerdim
Göremiyorum.
Mümkün değil, Haldun Taner Sahnesi’nde en ön sırada olmayışın
Belki o duraktan kalkan ve bilmem nereye gidecek,
‘’T 152‘’ kuyruğundasın
Hayır… Hayır!
Az öteye, ışıklı levhanın ardındaki karartılara doğru mu gitsem?
Salacak’tan Kandilli’ye, Çamlıca tepelerine
Ve Ortaköy’e, İstiklal Caddesine
Derken Yüksek Kaldırıma, Şişhane’ye, Sirkeci’ye
Daha daha nerelerde arasam acep eşkâlini?
Hangi feribotu durdursam, hangi köprüyü kapatsam
Kaç varoşu yerle bir etsem, acaba?
Olmuyor
Ne yapsam, sana nasıl ulaşsam, bilmiyorum
İşte böylesine suskun, böylesine bitkin ve umutsuzca
Dâhil olduğun yalnızlıklarda izini sürerek
Seni arıyorum saatler boyu
Nerdesin,
Hangi dipsiz kuyulardasın, söyle Allah aşkına!
Nadiren gördüğüm her düşte sen varsın
Yine söylüyorum işte
Biraz önce:
“Bil bakalım, avucumda ne var? ” diye soran
Belimin etrafında fır dolanıp Gülhane Parkı’nda kaybolan
Eminönü’nden Kız Kulesi’ne doğru, yakamozlarla akan
En işveli aşk şarkılarını fısıldayan
Mevsimler boyu
Bir imbat ferahlığıyla süzülerek, içime doluveren
Göz bebeklerinden gözlerimi topladığım
Ve buram buram tüten Acem güllerince kokladığım
Kızgın bir ok gibi yüreğime sapladığım
Sen değil misin?
Bir adım ötemdesin, biliyorum.
Ama yoksun, esrarsın, giz’sin, sırsın…
Bir bilmecesin çözülemeyen
Yokluğunda
Kaç baharım kurudu
Kaç ilkyaz akşamım suskun kaldı, biliyor musun?
Hazan yapraklarım nasıl savruldu, kızgın çöllere
Hangi dolunaylar tükendi birer birer
Hangi yıldızlar kayboldu karanlıklarda
Hangi caddelerden geçip gitti kalabalıklar
Hangi sinemalar yaktı ışıklarını
Hangi sahnelerden çıkıp gitti o şişman kadın, biliyor musun?
Birazdan, tüm sokak lambaları sönecek, teker teker
İstanbul, geceden mayalanmış günahlarla
Senin olmadığın ölü denizden kopup gelerek
Başka hangi mahmur vuslata taşır beni, yeniden
Biliyor musun?
Sesimi duyuyor musun?
Gelmiyor musun?
Gelmiyor musun?
28 / 12 / 2007
Necdet ARSLAN
5.0
100% (5)