Selam edin, gökte uçan kuşlara,
Bir göz yaşı benden alıp götürsün.
Hiç üzülmem, gözden akan yaşlara,
Muhabbeti, bulutlarla götürsün…

Şu dilinden, akan sözler bal mıdır ?
Yanakların, kızarıyor al mıdır ?
Denizlerde, yüzüp giden sal mıdır ?
Koy gönlüne, meramımı götürsün…

Uzaklara, gider iken ağlarmış,
Al yazmayı, kara eder bağlarmış.
Her sözünü, dua ile bağlarmış,
Dualara, amin deyip götürsün…

Her yağmurla, damla damla akarken,
Ateş olup, gönülleri yakarken.
Göz yaşıyla, mendilleri ıslarken,
Islak ıslak, alıp beni götürsün…

Yorgun argın, gurbet ele giderken,
Tebessümle, gizli gizli gülerken.
Bülbül olup, uzaklarda öterken,
Ötüşüne, bir ses verin götürsün…

Her haliyle, sevecendir gönülden,
Sessiz sessiz, kalkıp gider yerinden,
Farkı yoktur, Ferhat ile Şirinden,
Sevgi olup, esen yelle götürsün…

Menekşeler, gül yüzünde hep açar,
Işık olmuş, alemlere nur saçar.
Gökyüzünde, kanatlanmış hep uçar,
Uçar iken, selamımı götürsün…

Bazen, hüzün dolar kırık gönlüne,
Rabbim, ömür versin onun ömrüne.
Göndereseler, gülüp gider sürgüne,
Bir el verin, öpe öpe götürsün…

Türkü söyler, sözlerinde gurbet var,
Mızrabıyla, vurur tele saz çalar.
Gönül dağım, bulutlarla sanki yâr,
Gönlüm alıp, muhabbetle götürsün…

Zor günleri, birer birer bitiyor,
Hasretiyle, duman olmuş tütüyor.
Tan vaktidir, artık şafak söküyor,
Gün ışırken, alsın beni götürsün…

Gece gündüz, dua eder rabbime,
Damla damla, sevgi akar kalbine.
Tutam tutam, çiçek verdim eline,
O çiçeği, benim diye götürsün…

Toprağını, karış karış işledim,
Kalk gidelim, düş önüme düş dedim.
Hayallerle, hep gerçeği düşledim,
Düşlerimi, gerçek edip götürsün…

Yıllar yılı, zaman geçip büyürken,
Yavaş yavaş, adım adım yürürken,
Bulut olup, gökyüzünü pürürken,
Her bulutla, alsın beni götürsün…

( ÖĞRENCİM, KIZIMIZ, MESLEKTAŞIM, SIRDAŞIM VE.....ESRA İÇİN YAZILMIŞTIR)
Mustafa Gökgöz (HASRETLİK- DENİZLİ