Eğer seviyorsam, seni bulurum
Düşmüşüm peşine, izine senin
Buluşursak belki, sende kalırım
Vurgunum sevdiğim, yüzüne senin.

Yaradan eylemiş, özel mi özel
Yanakların dersen, apayrı güzel
Olmuşum yolunda, yaprakla gazel
Vurgunum cilvene, nazına, senin.

Bir rüzgâr hızıyla, sana savrulsam
Tavanda yağ olup, yanıp kavrulsam
Irmak gibi büklüm- büklüm kıvrılsam
Aksaydım ovana, düzüne senin.

Saklı hatıranı, anar dururum
Uğrunda eridim, yanar dururum
Resmine bakıp da, kanar dururum
Vurgunum güzelim, pozuna senin.

Kaderde buluşmak varsa gelirim
Ben seni okudum, seni bilirim
Sen nerde istersen, orda ölürüm
Vurgunum diline, sözüne senin.

Sevdan anıtlaştı, aşkınsa site
Gece kapısında, durdum nöbete
Sevgim bir bereket, bolluktan öte
Yeter artar bile, azına senin.

Bu günlerde; sanki, biraz durgunum
Sanma ki sakın ha, sana kırgınım
Dedim ya güzelim, sana vurgunum
Aşına, tuzuna, tozuna senin.

Bitirdim, kalmadı, yokuş, inişim
Kavuşmazsam bil ki; benim sönüşüm
Aşığım dedim ya, yoktur dönüşüm
Marmara mavisi, gözüne senin.

Necati kokladı, sevda gülünü
Türlü belâların, kırdı belini
Uzatsan kolunu, tutsam elini
Ortak olsam keşke, sızına senin.

Necati OCAKCI