......
İkinci kâfir çıktı nara atarcasına
Hamza pehlivan çıktı onunda karşısına

Hamza kükremiştiki bir arslandan farksızdı
Kâfirin kelle gitmiş yerde yatan cansızdı

Kılıçların ucundan kanlar fışkırıyordu
Savaş değil Uhud’da kıyamet kopuyordu

Uçurulmuş kelleler el,kol,bacak etrafta
Bozulmalar başladı panik karşı tarafta

Bozguna uğramıştı kaçıyordu kefere
Müminler aldanarak daldı ganimetlere

Savaş bitti zannedip okçularda indiler
Halit Bin Velid vardı bu zaafı sezdiler

Abdullah Bin Zübeyir kaldı sekiz kişiyle
Çarpışarak can verdi tırnağıyla dişiyle

Müşrikler geri döndü kuşattı müminleri
Tehlikeye girmişti ALLAH’ın Peygamberi

Hattabın oğlu Ömer ve Sıddık Ebu Bekir
Peygamberle savaşıp getiriyorlar tekbir

Tutuştular Uhud’da yeniden bir savaşa
Ali Haydari Kerrar on kişiyle başbaşa

Peygambere atılan oka Ebu Katade
Siper etti kendini erişti şehadete

Sandılarki ALLAH’ın Resulunü vuruldu
Ağzı burnu kanlıydı bir tek dişi kırıldı

Bir fitne yayıldıki Muhammed öldü diye
Bu sözü işitince Enes döndü deliye

Peygamber öldü ise ben yaşamam diyordu
Kılıcıyla düşmanı ot gibi biçiyordu

Kab bin Malik gürledi haykırarak seslendi
Peygamber aramızda canlı ölmedi dedi

Bunu duyunca Hamza daldı düşman safına
Ölüm indiriyordu dönerek etrafına

Hamza şahlanmıştıki döne döne gidiyor
İki kılıç elinde tozu duman ediyor

hasan TATAR
29.01.2011 /İZMİR