3
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1177
Okunma
Günahkâr elleri, göğe açarak
Rabbimi şükürle, andım bu gece
Büklüm- büklüm akan, çaydan geçerek
Kevser Havuzunda, yundum bu gece.
Kirli defterleri, kapatıp dürdüm
Atlastan Libas’a, yüzümü sürdüm
Kaç defa rahmanî, rüyalar gördüm
Kendimi Cennet’te sandım bu gece.
Kendimle kavruldum, kendimi buldum
Zikirle, Ya, Hu’yla, doldukça doldum
Aşıkla maşukun, vuslatı oldum
Cananı can sayan, candım bu gece.
Günahım Gayya’ya, soksa da beni
Dipsiz kuyulara, tıksa da beni
Kanadımı yolsa, yaksa da beni
Pervaneler gibi, döndüm bu gece.
Değil mi özünde, sevgi, aşk vardı?
Muhabbet gömleği, tenimi sardı
Artık geri dönmem, gelse de ordu
Tepeden tırnağa, yandım bu gece.
Hikmet heybesinden, nasipler aldım
Dönüşü olmayan, menzile daldım
Kapandım secdeye, öylece kaldım
Adeta her şeye, kandım bu gece.
Uyandım uykudan, dirildim birden
Sanki arınmıştım, lekeden, kirden
Nasıl anlatsam ki, başlasam nerden?
Tûba dallarına, kondum bu gece.
Takdir-i ilâhi, yaşlıyla gence
Vaktinde gelir, ne sonra ne önce
Tövbeyle nedamet, birleşti bence
Şeytan’ı nakavtla yendim bu gece.
Necati Ocakcı
5.0
100% (4)