4
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1804
Okunma
Gönül mülkü kimin ola, kim ne alıp veriyor?
Ölçü tartı mizanı yok, O mizandan biline.
Bir gönülün; adı varda, kendi nasıl, nerede?
Rütbesi yok, nişanı yok, O nişandan biline.
Rahman’mı dır, Rahim’midir? ikametgâh adresi,
Yerde gökte mekânı yok, O mekândan biline.
Ötede mi, beride mi, ne tarafta, kim bilir?
Onda bunda makamı yok, O makamdan biline.
Ne cismi var, ne rengi var, ne kokusu, ne izi,
Esnaf değil, tüccar değil, O dükkândan biline.
Gözler görmez, kulak duymaz, resim’ini kim çizer?
Seyredecek ekranı yok, O ekrandan biline.
Hiçbir dile benzemeyen, dili varmış, nece’ki?
Ne Türkçedir, ne Arapça, O lisandan biline,
Ehli gönül derler amma, kimdir ya da kim değil?
Kimi kimden sormalı ki? O insandan biline.
Senin değil, benim değil, gönül muhtaç tabire,
Süleyman’ca kalp ola ki, O izandan biline.
“Âlemlere sığmam amma bir gönüle sığarım”
Diyeni hep, bekleye dur, O mihmandan biline.
Yaralı sen arif olsan, yorulmazdın yormazdın,
Dilara’ya gönül gerek, O irfandan biline.
23.01.2011…Mustafa YARALI