Unutmuş dediler satırlara sığmayan sevdamızı,
Kaldırıp atmışsın ismimin geçtiği tüm mısraları,
Sonbahar bulutları ardından yollamışsın gelecek yarınları,
Hani, ağlayan o gözlerin şimdi nerede.

Her fırsatta sesimi duymak isterdin,
Sabah akşam bana kavuşmak isterdin,
Hasreti at bir tarafa, koşta gel bu özlemler son bulsun derdin,
Hani, söyleyen o dillerin şimdi nerede.

Ya sevmek sence bir filmin aşk sahnesi,
Ya da gelip geçici bir heves gönül avuntusu,
Sorsam sana, beklide yoktur aşkın tanımı ve de kanunu,
Hani, aşkla çarpan o kalbin şimdi nerede.

Kapatmışsın gönül kapısını sonuna kadar,
Almışsın içeri sevda yerine hasret ve özlemleri,
Açmışsın belkide yeni bir sevdaya yelkenleri,
Hani, o kutsal mabedin şimdi nerede.

Sabahlara kadar beni düşlerdin hani,
Beşlere kadar sigara yakıp, efkârlanırdın dört duvar arasında,
Şimdi o eski yok sevda dediğin lügat ta,
Hani, o aşkın sevdan şimdi nerede.

Bensiz olmayan sabahlara ne oldu,
Başka kollarda o yalancı kalbin aşkımı buldu,
Katran karası sevdan layıkınımı buldu,
Hani, o aşkın anlatımı şimdi nerede.

Dağ başında yalnız kalan sevdamız kurda kuşamı yem oldu,
Tapılası aşkımız arşı semada mı kayboldu,
O gülen gözler sayende hep ağlar oldu,
Hani, o layıkı vecizeyle çarpan kalbin şimdi nerede.


ZÜLKÜF KILIŞÇI