bir ala taydı,daha
pınar başlarında
al yanaklı ,aktopuklu
kurt bakışlı,ceylan sekişli
kızların bana gönülleriyle
buz gibi sular ikram
ettiğinde
o yelelerini savurup
koşarken
gönlümünde peşinden
gittiğinde…
ardından seslendiğimde

ilk onun yelelerini okşarken
tattım…
kaküllerin göğsüme değdiğindeki
hazzı
o duydu ilk göz ağrımı,
ilk sırrımı ona
anlattım
boynuna yaslandığımda

içimde koşardı
doludizgin
kavgalarımda
benimle birlikte
yaşardı
sevdalarımda
ve benimle ıslanırdı
deli yağmurlarda
ıslandığımda

bir külliye avlusunda
bir ulu çınar önünde
ağzımı dayamak için
pınar önünde
ayazda ve nar önüde
yar önüde heyyy yar önünde
diz çökmeye
heveslendiğimde

uzaktayken, yakındayken
Hudutların ötesinde
Zamanlar ve mekanlar üstü
Nemçe illerinde
Akındayken
Kılıç kalkanla
Süslendiğimde

Suların durulduğunda
Atın yorulduğunda
Sualin sorulduğunda
Ve artık
Uslandığımda

Hep dörtnaldı…yüreğimde
ucbeyi