çilek tadı yoğun komşuluk tavırları vardı
elimde biriktirdiğim erik fidanları
büyüdü akşam saatlerinin kıskacında
aklımda düşündüğüm bunca eziyet tohumları
çocuklar balık tutuyordu sanal dünyalarda
sessiz gemi ömür törpüsü gibi dört dolandı
beş dakikada Beşiktaş yaptık
lime lime siyah kazağımla
Kabataş’tan stada çıktım
amigolar sigaraları bitmiş bir durumda
"abi sigaran var mı,abi sigaran var mı?"
"içmeyin oğlum şu zehiri,
körpe vücudunuza yazık"
yaşlı bir adam olarak nasihatlar çektim
"Beşiktaşlı mısın abi?"
"nayır ben Kadıköy’den Cengiz Zorluoğlu
takım tutmaz yok öyle iyi huyu"
"siz Fenerbahçeyi
sevmezsiniz değil mi?"
güldü holiganlar
bağıra çağıra marşlar söyleye
stada girdiler
çilek tadı yoğun komşuluğumla ben de
gittim kapalıya oturdum
maç iptal edildi anonsu yapıldı
erik fidanlarını yanımdaki amigoya verdim
dedi abi bu ne işe yarar
boşver dedim ama yinede işe yarar
"hey çocuklar kaç balık tutttunuz sanal dünyada?"
"ohoo,bir sürü"
"eh ızgara olmaz bu balıklardan"
siyah kazağımla köprüde bi fotoğraf çektirsem
sonrada Cağaloğluna giderim
Adil abi mağazasında mıdır acaba
ya vaktidolu’dur onun
Beyazıtta antikacıları gezerim
Dede son şiir kitaplarını imzalıyordur
yine eski yerindeyse o da
yok yok Fatih Sultan Mehmet’e giderim
hey koca sultan
kaç senedir yatıyorsun orda
behey şaşkın sultan yatar mı hiç
yine Viyanayı alma azmindedir
İstanbul benim diyor
kaç kez gittim
her seferinde duydum
ordan Edirnekapı’ya geçerim
ordan Karacaahmet’e
belki bir tanıdık bulurum
Zeynel Dede hizmettedir
kalın,pala bıyıklarıyla
gel bakalım Zülfikarın oğlu der
bakarsınız
cem olurum
ertesi gün yine
ALLAH kerim