Gökler üşüdü görkemli yalnızlığımdan
Yer başka bir yer oldu zaman kaydı elimden
Başaklar sallandı nazlı nazlı sevdayla
Dalgalar vurdu gönül sahiline hışımla
Bir ceylan sıçradı sonsuz ötelere doğru
Bir avcı ta kalbinden vurdu ahuyu
Bir devir battı evrenin bir köşesinde
Bir deve iğne deliğinden geçti gökyüzünde
Bir zaman gezginiyle satranç oynadı felek
Bir kaosun brifinginden çıktı dört büyük melek
Sonra başka bir boyutta var oldu uçsuz bucaksız evren
Hayalle gerçek karıştı birbirine,gönlüme düştü cemrem
Gözüktü Nuhun gemisi ihtişamla yeniden
Ahrete dönüştü tüm zaman ve mekan aniden
Göç başladı tamu’dan uçmağa doğru ruhlarda
Gözüktü Cebrail bir seherde en yakın ufukta
Nurdan bedenler kanatlanıp uçtu yedi kat semaya
İnsan olamayanlar dolduruldu bir bir tamuya
Melekler saf tutup durdular arkamda namaza
İnançla başladım Rabbime sonsuz niyaza
Bir ses duyuldu şeş cihetten münezzeh Rabbimin sesi
Bir kul ki O’ndan başka alemde yoktu hiç kimi kimsesi
“Yüzüm seccadedir kıl namazını! ” dedi sonsuz nur
Kalbime semadan inerken vekar ve sürur
Başım arş-ı alaya değdi sanki aniden
Kayboldu ins -cin,yer -gök,melek -felek, hep birden
Bu büyüklük sendendir Yüce Rabbim
Bu sonsuz kerem ve lütuf yücelik senin
Bu feyz ve rahmet yağmurları ne kadar serin
Kırk yıl yağan elemden sonra ne güzel rahmetine erişmek
Ne güzel kahırla geçen bir ömrü lütfuna dönüştürmek
Ne güzel varıp seninle bir ve beraber olmak
Ne güzel dost nesimiyle bir seherde uyanmak
Ne güzel sonsuzluğun sırrına ermek
Ölüm uykusundan uyanmak ne güzel
Bir olunca evvel ve ahir zahir ve batın ta ezel
Gerçek eyle bu güzel rüyayı Ey Alemlerin Rabbi
Miraç eyle namazım,göster hem sevgili habibi

Nihat Gülle
Şair ve yazar