0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
918
Okunma

Sessiz ve sakin yürüyorm kaldırımların belinde.
Her adımda ’tak’ sesi yüseliyor benliğime.
Bir cami önünde geçiriyor beni ayaklarım.
Ve düşünüyorum ben niye burdayım.
Arka arkaya attığım adımlar çok güçlü idi oysa...
Birden durdu caminin giriş kapısında araba.
İstemsiz bir hareketti gözlerim şaşırdı duruma.
Bir ses yükseldi inceden nüksetti kalbimin atışlarına.
Kimsesizdi heryer, sadece bir kalbin sesi...
Dağıldı gök yüzünün o kirli nefesi...
Ve içeriye girdi kalbimin efendisi .
...
Bİr kapı açıldı cızırtıyla inceden
Hafızamı yokladım içeriye girerken ben
Ne biliyordum? Hiçbir şey. Ne okurum bilmem
Peki neden ayaklarım beni dinlemiyor? kime hükmediyorum ben.
Kimse yoktu etrafımda düşündüm .. doldu taştı içersi birden
Herkesin yüzü gülüyordu peki dışardakilerin neden gülmüyor?
Saf saf topladndı bedenler çaresiz bir an...
Neden herkes burada değil? Sadece yaşlılar uyanan...
Çaresizce sokuldum bende aradan
...
Aradan yıllar geçti yok bir ’tık’ artık
Azrail bastı kalbime çıkan son nefesti artık
ve düşündüm gülerek nedir bu ayrılık..?
Ayaklarımın efendisi .. hayatımın sonu yokluk ..
M.Faruk GÜLTEKİN
(Bir Manevi Dostumun Son Sözleri)