24
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1990
Okunma
derin kuyulara bakarım bir umutla
yeşilin süslediği topraklarım
kızgın güneşin göz hapsine düşmüş
çekilip gider şeker tadındaki sularım
ne bed kalmış ne de bereket
çatlak çatlak dağlarım, ovalarım
kuşlarım, çaresiz kekliklerim
dağ yamaçlarında o güzelim ceylanlarım
bir yudum suya, yardıma muhtaç
nefsi aç katil avcılar
cennet ülkesine kurşunlar sıkar
tükenir güzelliklerin el değmemiş mekanları...
hayat damarlarım can evimden kesilir
diclem, fıratım, sakaryam.
manavgatımın coşkulu serin akışı
işte, nem varsa bereket sunan bana
’artıran yok mu’ karanlık odalarda birileri
hayası törpülenmiş içi dışı para olmuşların
yağız atlarımın sulakları satılır
susuz kalmış topraklarım bir damlaya muhtaçken
nefesi tükenmiş mor sümbüllü dağlarım
her güzelliğim kurutulur öz yurdumda
çaresizim sokaklarımın yalnızlığında
senden güç beklerim...
bilirim sen de yanarsın ülkene benim gibi
kıvranırsın çaresizliklerde vatan için
ihanet edenleri gördükce her daim
öfkelerin birleşşede benimle
tekmelesen boşa verilmiş sahte vaadleri
zaman tükenmeden uyanmalıyız
güzel yurdum elden gidiyor be sevdalım...
sevdamıza salıncak kurduğumuz söğüt dalları
sen diye kokladığım gül fidanları
yüreğimi serinlettiğim ulu pınarlarım
tüketilmeden dön gayri sevgilim
al eline şanlı bayrağı
Mustafa Kemal’in emanetine göz dikenleri
kov ülkenden sevdalım..
Bahar Tülay Kıran 2007