5
Yorum
0
Beğeni
4,7
Puan
1196
Okunma
Bir zamanlar bir köyde derin bir hoca varmış
Kısa zamanda ünü civar köyleri sarmış
Her Cuma hutbesinde aynı fetvâyı vermiş
’Aman haram yemeyin en büyük günah’dermiş
’Vermek en büyük nîmet sürekli hayır yapın
Şu yalancı dünyada birazcık sevap kapın’
’Siz pek anlamazsınız bu işler biraz derin
En iyisi çıkışta parayı bana verin’
’Ben sizin adınıza dağıtırım hak yola
Sevabı yine sizin içiniz rahat ola’
Bizim meşhur hocanın daim artarmış malı
Camide yerler kilim, evinde her yer halı
Dönüm dönüm arâzi ve yüzlerce maraba
Kapısının önünde üç beş tane araba
Dînimizde var diye dört tane hanım almış
Bu yükseliş önünde köylü hayrette kalmış
Demişler ki ’boşuna niye kafa yoralım
Hoca yalan söylemez gidip ona soralım’
Yanlarına muhtar ve âzâları almışlar
Hep beraber hocanın kapısını çalmışlar
Saygısız bir hitapta bulunmaktan kaçılmış
Biraz sohbetten sonra malûm konu açılmış
’Hocam bizden her Cuma topluyorsun parayı
Zenginlikte gün be gün açıyorsun arayı’
’Bütün köylü merakta herkes düştü bir derde
Acaba verdiğimiz o kadar para nerde?’
’Nerelere kullandın anlat biz de bilelim
Hakkındaki şüpheyi aklımızdan silelim’
Hoca demiş;’ Parayı çuvala katıyorum
Yaradan alsın diye semâya atıyorum’
’Rabbim lazım olanı içersinden alıyor
Artıp yere düşerse ben kuluna kalıyor’
İşte dostlar bazısı bu hoca gibi aynı
Gayet iyi bilirler elif’i, ayn’ı , ğayn’ı
İnsanlara ders veren hikâyeler akleder
İbret-i âlem diye orda burda nakleder
Gel gör ki elâleme veriyorken talkımı
Kendileri çöpüyle yutuverir salkımı
.
5.0
67% (2)
4.0
33% (1)