Ecel gelip, yolun sonu olunca,
Acele urbanı, bir soyan olur,
Sağına, soluna, dostlar dolunca,
Rahat yatağından, bir alan olur.

Salası verilir, meyyit kastına,
Soyarlar da, teneşirin üstüne,
Yakasız gömleğin, sen de aslı ne,
Tabutun içine, koyanlar olur.

Helallik verilir, evin önün de,
Son kez veda ettin, bil ki bu gün de,
Mezarlığa, revan olduğun anda,
Lütfedip salını, tutanlar olur.

Namaz için, musallaya koyarlar,
Nasıl insan diye, sorgu sorarlar,
Öldüğünü, dört bir yana yayarlar,
Yaşını, başını, soranlar olur.

Boyunca kazılmış, kabirin senin,
Toprağa koyarlar, soğuk bedenin,
Yakın akrabandır, üstün örtenin,
Perdü tahtasını, koyanlar olur.

İki taştır, dünyada ki nişanın,
Bu diyar da kaldı, senin de şanın,
Kaldı mı? Geriye iyi bir anın,
İyi, kötü diye, ananlar olur.

Amelinle kaldın, işte baş başa,
Münker nekir gelir, bakmaz ki yaşa,
Sorgu sual vermek, ayrı telaşa,
Cennetle, cehennem, görenler olur.

Ya rabbi! Ne olur; bağışla bizi,
Günahımız çoktur, hep dizi dizi,
Takip ettiğimiz, peygamber izi,
Nebiden, şefaat alanlar olur

30/12/2010