18
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
2478
Okunma
......................................................................................
SEMAH : Gene Kırcılandı Dağların Başı
Gene kırcılandı dağların başı
Durmayıp akıyor gözümün yaşı
Ne yaman firâklı kır atın işi
Kır at bu dağları aşmalı bu gün
Kır at da giriyor koştuğu zaman
Dizgini boynundan aştığı zaman
Deli boran gibi coştuğu zaman
Köpüğü sağrıdan geçmeli bu gün
Kır at kalk gidelim biz bu odadan
Kısmetimiz gelir bâri Hudâ’dan
Nalını kestirem tağ-ı ucâdan
Kıymetin cihânı taşmalı bu gün
Kır at da gidiyor başı dumanlı
Hele kaldır gönlündeki gümânı
Seherden sonraca,kuşluk zâmanı
Dostum ellerini açmalı bu gün
Derviş mehemmed’in pîri pir ise
O yâr ile ahd ü amânın bir ise
Kır at sende küheylânlık var ise
Pîrin dergâhına düşmeli bu gün
..........................................
AŞIK DERVİŞ MEHMET(MEHEMMED)
……………………………………
Derviş Mehmet (ya da Mehemmet) 1775’te Malatya‘nın Argavan bucağına bağlı İsa köyünde doğmuştur. Babası Kerkük Türklerinden Seyyah Hüseyin’dir. Kerkük’ten ayrılarak Kerbelâ ile Mekke’yi görmüş, Anadolu’ya geçerek Kırşehir’e gitmiş. Hacı Bektaş tekkesinde konuk olmuş, sonra başka köy ve kentleri de dolaşarak Malatya’ya yerleşmiştir.
Derviş Mehmet’in yaşamı yeterince bilinmiyor. Söylentilerle öykülere göre kötülüğe, haksızlığa dayanamayan, iyi yürekli, dürüst bir kişiymiş. Köyünün ileri gelenleriyle bu yüzden çatışmış. Divriği’nin Anzahor köyüne göç etmiş. Bir süre orada kalmış. Sonra Malatya’ya dönerek Argavan’ın Karahöyük köyüne yerleşmiş. Yöre halkının sevgi ve saygısını kazanmış. 1828 (h.1244) yılında ölmüş. Bir şiirinden, yetmiş yaşında sağ olduğu anlaşılıyor:
Yetmiş yıldır mihman idim bu handa
Ruyumuz aşnâ idi şu cihanda
Gafil olma elbet anladın sen de
Ömür tamam olup gel oldu bize
Malatyalı Âşıkî (1760-1821) ile Şah Sultan adlı şairlerin yetişmesinde emeği geçen Derviş Mehmet, şiirlerinde daha çok din ve ahlâk konularını işlemiş, insanlar sevgi ve kardeşlik duygularının yerleşip gelişmesini amaçlamıştır.
YAPITI
Derviş Mehmet’in şiirleri derlenmiştir.
DİPNOTLAR :
KAYNAKÇA :
Asım Bezirci,Türk Halk Şiiri Cilt 1,Say Yayınları,Kasım,1993,sy:309-312 ‘den aynen alınmıştır.
HAKKINDAKİ DİĞER KAYNAKLAR :
M. Halit Bayrı (Milli Mecmua,1928,sayı 107)
Ziya Gürel(Ülkü dergisi,1948,sayı 17-19)
Sadettin Nüzhet Ergun, Bektaşî Şairleri ve Nefesleri(1995)
Refik Ahmet Sevengil, Yüzyıllar Boyunca Halk Şairleri(1965)
Vafi Mahir Kocatürk,Tekke şiiri Antolojisi(1968)
NOT: Bu bilgiler ve şiir BEDRİYE ÖZKAN’dan alınmıştır
................................................................................................................................................................
)(-)(-)(-BUĞULU CAMLARA YAZDIM ADINI-)(((-55-)(-)(-)(
Yine düştü akla güzel sevdası
Bu aşık sevgiler saçmalı bu gün
Taşımaz bu yükü aşık gövdesi
Sevdiğim kendinden geçmeli bu gün
Titrer imiş beden sine yanınca
Dil kendinden geçer adın anınca
Gözlerine bakıp bade sununca
Elimden badeyi içmeli bu gün
Adını zikreden methiye yazıp
Mest eden duygulu sözleri dizip
İnceden inceden yavaşça süzüp
Yâr diye o beni seçmeli bu gün
Ömrünce iyi ol iyilik eyle
Dilerim gülesin hep sen neşeyle
Ellerin elimde yürürken öyle
Sevdamın gülleri açmalı bu gün
Uğruna her şeye boyun eğdiğim
Kara gözlerinde aşka doyduğum
Benim gibi seven benim sevdiğim
Sevinçten göklere uçmalı bu gün
Ne güzel yakışmış yanağına ben
Huzuru bozmaya var mı ki neden
Yakalamış iken mutluğu ben
Başka sevdalardan kaçmalı bu gün
Hadi be Lüzumsuz inme derine
Umut umut bakmak gerek yarına
Selamını ilet ömrün varına
Olgun sevdaları biçmeli bu gün
Sadık Dağdeviren
Aşık Lüzumsuz
5.0
100% (8)