2
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
2151
Okunma

tele vurdum tezene
hevenk astım hezene
alsın başını gitsin
uymayanlar düzene
kerpiç evi kat gibi
ağız burun hat gibi
kostak kostak salınır
esahtan avrat gibi
sürüye saldım koyunu
seyreyle sen oyunu
seni yâr etmezdim
bilseyidim huyunu
sap yığını harman gibi
öğüt verir derman gibi
senin sözün emir mi
padişah’tan ferman gibi
arıcak yolu bayır
Mucur’un önü çayır
sana bir teklif,im var
ne olur deme hayır
hezene hevenk astım
cereye peynir bastım
lâfım önünde durma
sana değil ki kastım
Mucur’un içi Pazar
alan-satan ne yazar
mavi boncuk tak da gel
değmesin sana nazar
avluda derin kuyu
dibinin serin suyu
sevdiğim kız çok inat
tıpkı anasının huyu
keçiden koyun olmaz
sana hiç doyum olmaz
gel ağlatma beni
ciğere oyun olmaz
terazinin kefesi
oğlan erkek efesi
meyhaneden gelenin
içki kokar nefesi
kara düğme beninde
astar sökük yeninde
sana azık haramdır
ter kokmuyo teninde
şu dağın yamacına
dayanamam acına
dönüp bana bakıyor
bir şey söyle bacına
bostanında karık var
ayağında çarık var
tövbe varmam ben ona
dudağında yarık var
çeten saman sarısı
uçup gitti yarısı
koca buldum gidiyom
sana olsun darısı
Manidar
Muzaffer Yıldırım
Bu maniler, içinde yaşadığım toplumun (mucur) örf adet ve geleneklerinden esinlenerek tarafımdan yazılmıştır ..
5.0
100% (1)