uzun uzun bir hikaye sanki
yaz yaz bitmez miş gibi
hayat
üçbeş yıla sığmış
milyarlarca senaryo ayrı
her insan bir hikaye neticede
hayat
benim ki senin ki yada onun ki
hepsinde aş var aşk var ihanet
doğmak ve ölmek arasında
hayat
fark varsa sadece resimlerde
kimi kıravatlı kimi papyon frak
ah arada bir çokta yalın ayak
hayat
bir su kenarında gazetelere serilmiş
parlak ışıklar güzel kadınlarla bir masa
yedin içtin doydun yine sabah açsın
hayat
sarı yapraklarla dolu bir park bankında
iki buruşmuş yüzde anlamsız ifadeler
önlerinden geçen sarmaş dolaş iki genç
hayat
selvilerle dolu yemyeşil ve dikili taşlar
sana ne anlatıyor bir kez düşünsen
senden önce düşünmeden ölüp gidenler
hayat
bir zamanlar caddelerden geçerken
sen ve araban ne başlar dönerdi gövdesinde
şimdi müzede olanlarda içinde sen olmadan
hayat
varsa suyun iç ekmek kuru katıksız bir zeytin
şişlerde kuzularda çevirdiler kadehler şarapla
ne kollar kalktı indi hep bir şerefe sadece keyf
hayat
al alacagını öde borcunu bırakma ardında
sayılı nefesler bitmez sanma yurüdüğün yolda
yokuşlar inişler güzel manzaralar sonu çıkmazda
hayat
hepsi masal hepsi içinde kahraman senin gibi
en büyüktü en güzeldi en erişilmezdi kraldı
debdebelerle geldi iki damla yaşla sona erdi
hayat