bugün senin günün
ne çok seversin böyle havaları
sen yoksun
……sevemiyorum
oysa yanımda olmalıydın
sen yoksun
……gülen insanlara bakamıyorum
şimdi gezme zamanı
şimdi fora edip çılgınlıkları
denizleri aşma zamanı
hırs küpü duygularımı bastıramıyorum


şimdi sen olmalıydın
kıpır kıpır duramazdın yerinde
delilenirdi gözlerin
arada sitemler nemlense de


ayağımda
…………..Akdeniz’in durgun suları
kucaklamış yorgun martıları
vuruyor güneşin ışıkları
…………..suların durgun maviliğine


suların üstünden kesip ışıkları
usulca okşadım da martıları
içimde camdan bir kalp
………………………darmadağın
dayanamadı buz gibi dağıldı
martılar korkuyla kanat çırptılar
bırakıp denizin kollarını


ihtiyar kestanecinin ağzında
…………….filtresiz bir sigara
radyoda hüzzam bir şarkı
nasıl da uyuyor senin havana
durup dinliyorum
………………….gözüm kayalarda
aradığım ne bilmiyorum
………………….daldığım ufuklarda
sonra takılıp kalıyorum
ıslak kadife yeşili yosunlara
gözlerinin rengini düşünüyorum
……………………durup dururken
iyi ki yeşil değildi diyorum
iyi ki yeşil değildi
yoksa eğilip öperdim
……………tuzlu yosunları


dalgalarla kucaklaşınca kayalar
köpükler içinde kayboluyor bir an
sonra bir yeşil fışkırıyor
damlalar sıyrılırken
ıslak kadife yeşili yanıp sönüyor
gözlerime doluyor gecelerin
gecelerin aklıma geliyor


sahil boyunca cıvıl cıvıl insanlar
kapılmışlar senin havana
hem bütün bunlardan bana ne
sen
…….sen yoksun ki yanımda
şimdi ne yapıyorsun bilmem
anılar karışıyor durgun sulara


kayalar yavaşça kayıyor önümden
tek tek kaldırım taşlarını sayıyorum
yazdan kalma bir gün
……………………...ocak ayında
hırsla bir taş sekiyor dalgalara
ne umutları müjdeliyor gelecek bahar
ne de umutlar kaldı başka bahara
duy da şaşırma
böyle bir gün
………………bu ayda
bu da benim hediyem yorgun martılara



ocak 1994 - İskenderun