Manada özel, ruhta güzelsin, aşk için halkedilmişsin!Düşünürüm hali fakirliğimi, şefkate muhtaç halimi, latif sezginde ki yerimi Aldığın her nefeste ki edebi gayretini ve yüzünün kızardığı o mahcubiyetini Ne zaman yalnız kalsam, suyun sakin ve sessizliğinde ki o naif aşkı yoklasam Hilkatim için şöyle bir atime baksam, bahtımını sayfalarını bir bir sana açsam Hani açık denizlerin suskun melali vardır, tefekkür eden can, aşka muhtaçtır Yolun selameti için idrak ve izan aklımı perişan eden her zan müthiş sancıdır Hesabını bilen ve onun manasında iradesinden vazgeçen için aşk manidardır Ruhumu meftun bırakan, kalbimin inşirah için yalvartan sevda kim için ardır Bazen mısralar kadrin feyzine müdrik olamaz, hissedişin manasını aktaramaz Divana duran gönlün hüzün perdesini, hicran mukavelesini aşkla yansıtamaz Nefsi hergeleliği, iradeyi zafiyeti, ne derler arzını görmezden gelmez, usanmaz İçimden neşet eden aşkın yaşlarını, sevdanın vahasına bırakmaz, hiç arlanmaz Ecdat neler söylememiş, ruhuma işleyen ince sızıları bin hüzünle dile getirmiş Ne kadar hicranın senası izhar olmuş ise onu kalbinin derinliklerinde hissetmiş Bazen lahavle çekmiş bazende nazarın temaşa sanatından ruhun ahını aktarmış Dünya ne yalanmış ve ne de fermanda arza sunulan hezeyanmış o bir hesapmış Aşkların örüldüğü, sevdaların muhabbet için vefayı seçtiği ve nefsin şahitliğini Aklın ve vicdanın serhatleştiği mecrada umutla koşmanın metanetleştiği birliği O an için tertiplenen kefaleti, ölümün eşsizliğinde gizlenen naifliği, aşk-ı dirliği Her nefesin kadresinde, nefsin şerefe tabi hallerinde ve kalbin letafetinde ki o ecri Mustafa CİLASUN |