3
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1760
Okunma

Karacaahmet! Senin, gönül ikliminden ben
Anlamaya çalıştım, belde-i İstanbul’u.
Arşive nüfuz ettim, tarih bilim’inden ben
Adım, adım dolaştım, belde-i İstanbul’u
Anlamaya çalıştım, belde-i İstanbul’u.
Önce Eyüp sultana selamımı arz ettim
Edep ve tazim ile diğer ashaba gittim
Öyle huzur buldum ki! Canla başla seğirttim
Hiç yorulmadan koştum, belde-i İstanbul’u
Anlamaya çalıştım, belde-i İstanbul’u.
Fatih’te Fatihayla, andım yüce Fatih’i
Bin dört yüz sene önce, olmuştu meşhur methi
Doya, doya tekrardan yaşadım şanlı fethi
Gezdim, neşeyle coştum; belde-i İstanbul’u
Anlamaya çalıştım, belde-i İstanbul’u.
Süleymaniye nazlı, Sultanahmet alımlı
Ayasofya kederli, Boğaziçi çalımlı
Saraylar hala tutsak, zincirlerle bağımlı
Tarih, tarih konuştum, belde-i İstanbul’u
Anlamaya çalıştım, belde-i İstanbul’u.
İstanbul’u anlamak, zor Karacaahmetsiz!
Hangi bir semt mamurdur, sevgiliden rahmetsiz
Merhamet bile esmez, cennete merhametsiz
Ben meccanen bulmuştum belde-i İstanbul’u
Anlamaya çalıştım, belde-i İstanbul’u…
Salih Yıldız…23.11.2010
.
5.0
100% (4)