1
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
1396
Okunma
Kimi can bildi kimi canan aşk içindi yüreğin.
Martılara vira dedi tiz ağlayışı küreğin.
Ölümleri varmış madem günde bencil kelebeğin
İstanbul bildim aşk ötesi manada yaşamayı
Cevvaldi bakışları Haremin ki İstanbul o.
Üşüyor evvel sensiz matemin ki İstanbul o.
Haliç’’te altın sarısı demin ki İstanbul o.
Aşiyanda bir demli hatıra ki İstanbul o...
Dün konstantinepoldün zira,malum işven nazın.
Koyduğu manaydın dile ,belki de bir papazın.
Duyulmuyordu Fatihten önce sesin avazın.
Şimdi bize yarsın ,İslambolum,İstanbulum...
O şehri letafetin her cerihası amade aşka.
Kahpelikler hep böyle olaydı şiiratta keşke.
Şimdilerde oynaşır çengi yokuşunda şiir bambaşka
Yaşarsın bazan nadim, Fikret aşiyanında İstanbul.
İstanbul kaybettiğim manasın iklim iklim.
Müebbet yazılı orda aşk meftası aklım.
Senden azede varmı ki,olsun gülde saklım.
Şiri sultan bakiymiş saltanatın yok mu...
İstanbula bunca kelime bunca şiirat.
Letaiftir her nazarında yoksa küsürat.
Ekşisen ,eskisen de sanatında bütün tad.
Levni resmetmiş,Fuzuli hayalatındasın...
Gayrı ölmem düştüm ,görebildim ya yüzünü.
Martılardan önce sevdim dide denizini.
Esirgrmemişsin bize yabancı bizini.
Gördüm,sende evliyanın seyahatındasın