Bu nasıl aşk bu nasıl sevgi
Davul dövülüyor dengine dengi
Hiç fark eder mi ki insanın rengi
Gözümde kılıcın gönlümde süngü
Közüme resmettim gönlünde ayna.

Oynarsın benimle dama taşını
Mahir olan bulur her dem aşını
Genç ihtiyar sorma onun yaşını
Göz üstüne kimse sormaz kaşını
Ömrüme resmettim elinde ayna.

Esrar perdesini biraz arala
Toplumsal haini korkma yarala
Milli birlik için işte parola
Namussuz olanı durma karala
Sazıma resmettim alnında ayna.

Yaşamın çilesi biner sırtına
Bazan seher yeli bazan fırtına
Bakmaz gözyaşına koyar fırına
Güç mü var ki biz de vurun kırına
Düzüne resmettim dudakta ayna.

Yumuşacık diken gözü oyarsın
Mazlumu güçsüzü nasıl soyarsın?
Sen yeme ben yerim diye doyarsın
Dürüstleri köşe bucak koyarsın
Yüzüne resmettim gölgende ayna.

Sen ben davası olmaz biz varız biz
Varsa nasipte ordan alırız hız
Doğruluk dürüstlük biz de olan iz
Talan, çalan, yalan inkar eden siz
Sözüne resmettim beyninde ayna.

Şerefsizlik almış diz boyu gider
Garibe musallat gün gelir biter
Yaşam zoru halkı kıyıya iter
O kadar gaddarlık gözünü tüter
Özüne resmettim kalemde ayna.

Sahtekar yüzünle oldun maskara
Gönül gönül değil hepten kapkara
Büyüdükçe büyür vermez ki ara
Nasıl sarılacak toplumsal yara?
Topluma resmettim izinde ayna...




HÜSEYİN KARA
10.11.08 ABD