"Hakk’ için kurban, Küp için kavurma"



Onaltı kasım’da Kurban Bayramı,
Kıble oldu, millet etti seyranı,
Kimi kurban kesti, küp’e bayramı!,
Kimisi dağıttı, Kutlu; Bayramı.

Kadir Yeter. TRABZON.
-------------------------------------------------------------------
Ninem "Seferberlik" dönemini çok canlı ve kanlı olaylarla yaşamış çok otoriter bir Türkmen kadınıydı. Oldukça da varlıklı bir aile mensubuydu. Zor beğenen bir tabiatı vardı. Herşeye mutlaka bir eleştiri gerekçesi bulurdu. Öyle herşe de gülmezdi. Gülüşleri hep etkilerdi beni, tıpkı bir acı çığlık gibi. Ama çok sevecendi, severken bile öfkeliydi, ama daha ziyade ders veren bir öğretmen edası vardı. Ancak şimdi anlayabiliyorum çok acılar çektiğini, tarihin o savaş yıllarının en kanlı olaylarına şahit olupta, nasıl dipdiri ayakta kalıp 90 lı yaşlara kadar geldiğini.

Niçin yazıyorum bütün bunları bir "Bilge" dosta; şimdi siz onu geçirdiniz aklınızdan değeilmi sayın Kadir Yeter?

Sanırım 4 tane kurban keserledi. "Ölmüş büyükleri içinde"
Elindeki igde dalından yapılmış dayağına dayanarak: " Birisini karakola cendermelere, mualime, birisini köyün kesemeyenlerine, üçüncüyü tümden meydan sfrası için pişirecekler!.. dördüncüyü de bize. ayrı evlerdeki aiilelerimize paylaştıracaksınız.." haydin bakalım.." diyerek kurban kamutunu babama, amcalaraıma verip bitirirdi.

Çocuk aklı bu ya, bir keresinde ona sordum: "Neney, herkes bir kurban kesiyor biz niye dör tane?"dediğimde,

"ONLAR KÜP İÇİN TOPAÇ, BİZ HAK İÇİN KUR5BAN KESİYORUZ, SEN BUNU ANCAK BÜYÜYÜNCE ANLAYACAKSIN" sözlerini hiç unutmadım ve gerçek olduklarını yaşamımın her evresinde tekrar tekrar gördüm.

"Ah ninen ah... ruhun şad mekanın cennet olsun. Tanrım sendan gani rahmetini hiç esirgemesin."

Yine beni bunca düşündürdü kısacık şiirin. Oh olsun!.. sanada uzun ve sıkıcı yorumumun okuma zahmeti kaldı.
Sevgiyle selamlıyorum... mutlu ve sağlıklı bayram günleri dileklerimi tekrarlayarak Değerli dost kardeşim.
Kemal Polat